zuxxi.com//sinema|geyiks

okant

  • Uzay Yolu: İsyan - Star Trek Insurrection

    Siz ne anlarsınız be!!!

    Alışmışsınız bilim-kurgu deyince Armageddon misali bol gürültü-az(sıfır) içerik maço hikayelerine. Uzay Yolu seyredip keyfine varabilmek için önce bi fırın ekmek yemek ister, federasyon neymiş prime-directive ne demekmiş okullarda öğretmezler adama. Bari gelemeyin filme de bırakın bu işlerden anlayanlar rahat rahat otursun seyretsin filmi... Neyse işin aslı bu en iyi Trek filmi değil (O First Contact'dı) ama 2. en iyi olmuş. Tabii neler olup bittiğinin farkına varmak için külli bir Trek kültürüne sahip olmak lazım. İyi etmiş Frakes, şabalak sinema seyircisini boşlamış, sırf Trekçilere hitab eden bi film çekmiş. Helal derim...
    Puan: 8
  • Basit Bir Plan - A Simple Plan

    Ben beğendim

    Biraz Fargo kokuyor ama onun kadar iyi değil, ama yine de fena film değil. 'Bilinçli' karı-kocanın hali görmeye değer.
    Puan: 7
  • Anlat Bakalım - Analyze This

    Ben beğendim

    Güzel olmuş, komik, adamı güldürüyor. Keyifle izlenir.
    Puan: 7
  • Yıldız Savaşları: Bölüm I - Gizli Tehlike - Star Wars Episode I - The Phantom Menace

    Yağ satarım, film satarım...

    İlk üç film ile yakaladığı başarıyı yıllarca special-edition, en-bi-speyşıl edition gibi video setleriyle ve de bilgisayar oyunlarıyla sömüren George gelen paralar azalmaya başlayınca "iş başa düştü" deyip serinin yeni filmini yapmaya karar vermiş... Vermiş de, gençlik ve yaratıcılık 1970'lerde kalınca ortaya böyle sümüklüböcek tarzı kişiliksiz birşey çıkmış. Nerde Darth Vader'in karizması nerde bu filmdeki boyalı kafa? Nerde epik anlatım? Nerde heyecan? Üstüne üstlük bu filmde bir de Jar Jar Binks adı verilmiş, adına Hate-Ring'ler düzenlenen herif var. Eğer eski günlere Han Solo, Luke Skywalker ve Princes Leia'ya saygınız varsa gitmeyin. 10 yaş altı çocukların ilgisini çekebilir ama onun yerine ATV'deki Magic English'i seyretseler daha eğlenirler.
    Puan: 3
  • Gözü Tamamen Kapalı - Eyes Wide Shut

    Kötü filme kötü demek cesaret ister...

    Kolay değil, Stanley Kubrick yıllar sonra bir film yapmış gidecek, beğenmeyecek ve bunu yüksek sesle dile getireceksiniz, yürek ister yürek... Bu filmin öğrettiği birkaç şey var aslında: (1) Ne kadar dahi olunursa olunsun, 70 yaşın üstüne çıkınca insan zorlanıyor, (2) Birkaç yıllık evli her adam ve kadının artık espri haline getirdiği, her babanın oğluna evlenirken "bak oğlum..." diye başlayarak öğüt vermeyi adet haline getirdiği, Leman'da her hafta bant olarak çıkan, artık cılkı çıkmış kadın-erkek-evlilik ilişkileri bazıları için (Kubrick) film yapılacak kadar değerli olabiliyor (3) Ne kadar kötü olursa olsun eğer iyi cilalanırsa kimse bir filme kötü diyemiyor (4) Bazıları (T.Cruise) en iyi yönetmenlerin elinde hala rol yapmayı beceremiyor. Kötü bir filme kötü demeye cesaret etmenin en zor yanı hemen "sen anlamamışsın" yaftasının yapıştırılması. Oysa aynı konuyu inceleyen nice filmler gördüm, buna iyi demek onlara haksızlık olur en azından. Hele araya serpiştirilmiş minik New York maceralarının göklere çıkarılması insanı çileden çıkarmaya yeter, Woddy Allen ve Martin Scorsese'nin yaptıkları hatırlanınca... Son olarak "orgy" sahnesinin aman aman abartılması da bana biraz Showgirls filmini hatırlattı (o bile bundan iyiydi). Sonuç olarak sinema tekniği açısından kusursuz ama önceki Kubrick'leri tekrar eden, öykü, moral vesaire açılardan "ı-ıh olmamış" bir film. ilginç yanı Kubrick yetmiş küsürüncü yaşında hala kaderciliğinden ve moral bozuculuğundan kurtulamamış; herşeye rağmen kutsal evliliğe gölge düşmemesine özen gösterilmesi de cabası (spoil edicem, izlemeyenler okumasın.... T.Cruise'ın AIDS olmasına ramak kalmışken direkten dönmesi beni koparttı). Filmin tek pozitif yanı Nicole Kidman'ın iyi bir oyuncu olduğunu ortaya koyması... Özetle ben beğenmedim, kötü filme kötü deme yürekliliğini gösteriyor ve şiddetle tavsiye etmiyorum...
    Puan: 2