dün arkadaşlarla otururken konu bu "erol" kardeşimizden açıldı. ankaralı bir arkadaş "o benim lisedeyken sınıf arkadaşımdı ve adı murat'dı" dedi. bir anda sanki "ben sezen aksu'yu tanıyorum" demişcesine değer kazandı gözümüzde.
yazık, elemanı hep dellendirirlermiş "bir kalem, bir pergel, bir de çukulata alacağım" diye.