Balıkçı Kral

The Fisher King

1991

Ortalama Puanı: 8.4

Öykü

Jack Lucas çok başarılı, çok ukala bir radyo programcısıdır. Günlerden bir gün kendisini tavsiye için arayan dinleyicisi onu fazla ciddiye alarak bir restoran dolusu insanı, ardından kendini kurşuna dizer. Lucas'ın kariyerini ve ruh halini yerin dibine batıran olay olur bu. Sevgilisi Anne olmasa kolayca intihara sürüklenecek bu zavallı adam, evsiz barksız, sevimli ve en az onun kadar zavallı Parry ile tanışır. Parry kutsal kasenin peşinde olan Balıkçı Kral'dır. Bir milyonerin evinde olduğunu düşündüğü kutsal kaseye ulaşmak için Lucas'tan yardım ister. Lucas bu saçma yardım isteğini çok önemli bir sebep yüzünden geri çeviremez.

Notlar:

  • En iyi erkek oyuncu (Williams), yardımcı kadın oyuncu (Ruehl), müzik, senaryo ve sanat yönetmenliği olmak üzere beş dalda Oscar adayı oldu. Aralarından sadece Mercedes Ruehl neşelendi, ellerini çırptı. Altın Küreye de beş dalda oynadı. En iyi erkek oyuncu (Williams) ve yardımcı kadın oyuncu ödüllerini eve götürdü.
  • Richard LaGravenese, senaryosunu iyi giyimli bir adam ile bir sokak serserisinin yolda şen şakrak sohbetinden ilham alarak oluşturdu.

İzleyenler ne demiş?

  • her insan birgün sokak adamı olabilir

    Yalnızca vizyona girdiği yıl izlediğim bu filmi, aradan yıllar geçmesine rağmen unutmadım. Unutabileceğimi de sanmam. Siz eşinizle ya da sevgilinizle iyi bir kariyer, iyi bir gelecek yaşamayı düşünürken, yarı deli bir "homeless" haline de gelebilirsiniz. En etkili sahneleinden biri de Tom Waits' in dilenirken "atın atın, ben sizin vicdanınızın sesiyim" sözleridir. Masalsı bir hava ile biten filmin yalnızca final sahnesi beni düş kırıklığına uğrattı. Ayrıca Türkiye' deki yozlaşmışlıktan çıkar sağlayan tv şovmenlerinin izleyip de bir gün Jeff Bridges' in düşeceği duruma gelebileceklerini düşünerek izlerken feyz almaları gereken bir film...
    Puan: 8
  • bi şey diycem

    ya ben bu filmdede ağladım(hassas bi kişiliğim vesselam)
    Puan: 10
  • Mukemmel

    Insanin hayatina bu kadar guzel filmler pek az girer. Ozellikle sokakta yasayan Perry'nin sevdigi kizi takip etmek icin gittigi Grand Central tren istasyonunda -en kalabalik aninda- etraftaki insanlari dans ediyor olarak gordugu sahne kadar aski guzel anlatabilen sahne azdir. Ne zaman Grand Central'a gitsem aklima hep bu sahne gelir. Filmin kasetini de aldim, hatta gecen gun tekrar izledim. Bence bir basyapit, kaciran uzulur.
    Puan: 10
  • Fıstık gibi film

    Uzun zamandır izlenebilecek film gibi filmlerden birisi. Sakın kaçırmayın.
    Puan: 10
  • ...

    Gayet mükemmel bir film. Muteşem bir kariyeriniz var.Ancak sonunda Kendi apartmanınızın bodrum katına sığınmaya kadar düşüyosunuz. Sonunda gerçeklerle yüzleşmektense,yarı deli kalıp sokakları seçiyosunuz. Etkileyici bir senaryo. Kaçıranlar:Dehşetle arayıp bulun.
    Puan: 10
  • ...

    Robin Williams ın kariyeri başyapıtlar ve abuk-sabuk filmler olmak üzere ikiye kuruludur. Bu film kesinlikle bi başyapıt, konusu gerçekten fantastik biraz ama içinde taşıdığı duygusal ögeler ve oyunculuk ile gerçekten bi başyapıt. Derin izler bıraktı ...
    Puan: 9
  • Kutsal Kase

    Bir gece yarısı izlemiştim bu filmi, şimdi olsa işi gücü bırakır yine izlerim. Pek güzel film yapmışlar, ağlayasım geldi bak..
    Puan: 8