Öykü
Ordunun kararlarından bıkan Albay Ludlow, üç oğlunu peşine katarak Montana'ya taşınır. Temiz hava, yeşillik, börtü böcek yüklü, huzur dolu bir çiftlik hayatı içinde oğullarına ata binmeyi ve avlanmayı öğretir. Bu saadet dolu günler, en küçük kardeş Samuel'in üniversiteden mezun olup, eve dönmesiyle son bulur. Samuel dönerken yanında güzeller güzeli nişanlısı Susannah'yı da getirir. Susanna'ya görür görmez aşık olan en büyükleri Alfred, hislerini gizlemeye çalışır. Kendisi sorumluluk sahibi, disiplinli, hafif ezik bir aile bireyidir. Ortanca kardeş Tristan ise tam tersi, öylesine yaşayan, karizma aşmış bir doğa adamıdır. O da Susannah'ya karşı birşeyler hissetmektedir ama çaktırmaz.
Birinci dünya savaşı çıkar. Daima abileri tarafından koruma altında bulunan evin küçüğü, savaşa gitmeye karar verir. Babasının bütün ısrarlarına karşı kararından dönmez. Bunun üstüne diğer iki abi de onu korumak için savaşa katılır. Bütün çabalarına karşı Samuel'i koruyamazlar ve Samuel ölür. Sonrasında, Susanna'ya aşık iki kardeş arasındaki sorunlarla aile yavaş yavaş parçalanmaya başlar.
Notlar:
- Jim Harrison'ın romanından sinemaya uyarlanmış.
- 1995 yılında üç dalda Oscar'a aday olmuş, en iyi görüntü yönetmeni dalında ödül almış.