Şoför Yalakaları
- Bu tiplere belediye otobüsleri ve minibüs ya da dolmuşlarda rastlamak mümkündür. Araca biner binmez kendilerine şoförün hemen yanıbaşında bir yer edinen konu adamları, bütün gün yolcuyla uğraşarak kafası çarşamba pazarına dönen şoförün yanında olası her türlü trafik durumu hakkında çeşitli ahkamlar keserek yakınlaşma tribine girerler öncelikle... Daha sonra diğer araçlara bok atmaya başlar sebepli sebepsiz. Eline hiçbişey geçmediği halde, karşılığında evinin kapısına bırakılma gibi bir çıkarı olmadığı halde yalakalığı en üst seviyeye taşımakta kararlı tutum sergilerler. "Oha bee! Ordan da girilir mi bu şeride? Çüşşş nerdeyse üstümüze çıkıcaktı herifçioğlu! İnip haşlıycaksın böylelerini, ehliyetini elinden alıcaksın! gibi ve daha bir çok örnekle zenginleştirilebilinecek yalakalıklara imza atarlar.
- bu yalakaların otomobil versiyonuna "sağ serbest adamları" denir. bir vesileyle uzaktan tanıdıkları birinin otomobiline binen bu adamlar önce konu bulmaya çalışırlar, bu çabalar bir süre etkili olabilir ama sonradan oluşan sessizliği ancak ve ancak ışıksız kavşaklar bozabilir. kavşağa yaklaşırken abartı bir şekilde sağa dönüp tam kavşakta sağ serbest deyiverirler. hem sinir bozucu sessizliği bozmuşlardır, hem de sürücüye yardım etmiş olmanın gururu ile yolculuğun sonuna kadar kendine güvenlerini kazanmışlardır.
- Minibüse selamınaleyküm diyerek giren bu adamlar ekonomi, siyaset, futbol, sürüş teknikleri, trafik kuralları kısacası her çeşit konu hakkında bilgi sahibidirler ve şöförlerle, insanlarla o kadar samimidirler ki ikide bir canım abim'i, çok kral sürüyorsun şerefsizim'i, aman abim canın sağolsun'u kullanırlar. Bazıları ise minibus kalabalık olduğunda motorüstü'ne (şöför'ün sağındaki yumuşak satıh, hani şu para kutusunun konduğu yer yahu) oturarak gereksiz muavin rolünü üstlenirler. Para üstü verirler, ayaktakiler için oturanlardan yer isterler, arkayı dörtlerler kapıyı aç-kapat, hop kaptan gelen var, aman abim ekip bekliyor biraz çabuk olun, derler. Ama en garibi de her minibüste bu adamlardan yalnız bir tane bulunmasıdır. Sonunda da hörmetler abicim, kazasız belasız yolun açık olsun diye minibüslerden inerler. Bundan sonra normal vatandaş moduna girme zamanıdır. Eyvallah koç.
- yağmurlu havalarda şöför bu adamlara camı sildirir.
- Minibüslerde şöför yalakalarının tercih ettiği sağ ön koltuğun şöför literatüründeki adı; "Manita Koltuğu"dur.
- Sırf şoförün yanında oturduğu için, şoförün dallamalığı nedeni ile bu durumda kerhen bulunanlar da vardır. En yakın sen olduğun için sessiz de olsan şoför sana laf atar veya öndeki araba aniden durupta kendisi de ani bi fren yapınca hiç bişey söylemez de elini kaldırıp ya sabır gibi bi tavır takınarak senden de bi tavır bekler. Beklenen tavır "çık çık çık" , "hayvan herife bak abi ya" gibilerinden bi tavırdır. En iyisi adamı kırmamak, bişey söylemeyip manalı manalı sırıtmaktır.
- Bi de aynı minübüste bunlardan iki tane olduğunu düşünsenize yaf! - Allaaah herife bak abi yaa dallama gibi çıkıyo yola şerefsizim... - Sus ülen ordan şoför abimizin dikkatini daatma şimdi kaza yaptıracan. Dimi abi...
- Ön koltukta oturuyodum, hava çok sıcaktı, sanırım bir an boş bulunup her zaman yapmak isteyip de hiçbir zaman yapmaya cesaret edemeyeceğimi düşündüğüm hareketi yaptım: "Gebzeeee gebzeee gel abla gebze"
- aslında bu tiplerin şöförün yanında oturmaları da şart değildir, içlerinde bu onulmaz duygu varsa şöföre karşı içinde bulundukları vasıtanın her yerinden yalakalık vazifelerini hakkıyla yerine getirebilirler. bazen arka koltuktan bile uff, çık çık çık, aslında trafik canavarı diye bişey yok hep böyleleri yüzünden oluyo kazalar, şeklinde triplere girip, söylemlerde bulunarak o kutsal vazifelerini yerine getirmenin karşı konulmaz rahatlığını yaşarlar.