Öküz oyunuydu ama çok eğlenceliydi. İki elimizi böyle sanki mum ışığından faydalanarak duvarda köpek gölgesi çıkartırmış gibi (apayrı bi konu) tutardık rakiple beraber. Sonra çota diye rakibin eline vurmaya çalışırdık, rakip elini kaçırabilirse vurma sırası ona geçerdi. Ne yalan diyim süper oynardım, rakibin boş bulunmasını yakalamıyım; kan kırmızı edene kadar pişirirdim elini.
bizde bunun barbarcası oynanırdı. öyle ıskaydı, boqtu püsürdü yoktu. bi biri tutardı elini öbürü bütün gücüyle vururdu, bi öbürü. kim pes ederse o kaybederdi. öyle kızarmak felan bişe diil, günnerce elleri mor gezerdi oynayanlar.
Son derece mızıkçılığa, yan çizmeye meyil veren bir oyundu; ele vuran kişiyle elini kaçıran kişi arasında "değdi, değmedi" muhabbetleri yüzünden yitip giden nice güzel arkadaşlıklar gördüm.