Duman Arabaları

  • Sağa sola sivrisinek ilacı sıkan, anormal duman çıkaran arabalar olurdu. O kadarki göz gözü görmeyecek şekilde. Bunu gören her çocuk arabanın arkasına takılır o duman bulutunun içinde kaybolmak isterdi. Şimdi düşünüyorum da bu herhalde gerçek dünyadan kısa bir süreliğine de olsa kaçış sağlıyordu. Ve bu duman bulutunun içinde hayatın anlamı falan düşünülüyor muydu? Yok lam abartım iyice, arabanın arkasında koşup eşşekler gibi bağırırdık sade. Şimdilerde gördüm bu arabalar duman çıkarmadan ilaçlama yapıyor. Sadece fıss diye. Şimdiki çocukların böyle bir eğlenceden mahrum kalması çok acı. Bazı değerlere sahip çıkmamız gerek. ;=)
    eşşeğinki_gibi
  • Bizim ordaki (Tekirdağ) duman arabaları hala dumana boğuyo ortalığı. Bizim çocuklarımız bu zevkten mahrum değiller.
    av_köpeee
  • bu arabalar genellikle hava kararmazdan evvel ailecek yemek sofrasındayken gelirlerdi. annem sesi duyduğu an panik olur, çabuk çabuk yemekleri içeri taşı ya da üstünü ört falan derdi. neymiş mazotmuş, sinek ilacıymış, zehirlenirmişiz. halbuki kaç kez top oynarken dumana boğulmuştuk arkadaşlarla bişey olmamıştı. mutant olduk o ayrı.
    [UuR]
  • Onlar başka sebep yüzünden camları kapıyolarmış bilader. Bizimkiler "Aman aman şimdi içeri doluşur sinekler." diyerek kapatırlardı. Üstelik sanki ezberlenmiş gibi her kapatma esnasında bu cümle tekrarlanırdı. Tuhafmış.
    zuxxi
  • Yaw tuhaf bi durum. İlaç sıkılırken kapı pencere kapalıysa bile açılırdı bizde. İçerdeki sinekler de ölsün diye ;=)
    eşşeğinki_gibi
  • bizim bi abimiz vardı belediyede ve ilaçlama olayını o yapardı eski model bi kamyonetle. ama adamcaazın çocuklarla başı dertteydi. bi gün arabayı bizim ordaki kaavenin önüne çekti. çay içmeye inmişti. biz de yanına gittik ve hoşsohbet olduu için muhabbete daldık. birden gözüm arabanın kasasına takıldı. o duman çıkaran makinanın etrafı, kasanın kapaa falan her taraf gres yağı olmuştu. nedenini sorduk. - veletler artık asılamıycaklar bu akşam arabaya. mutluluğu gözlerinden okunuyodu. çünkü arabanın peşinden koşan çocuklarla verdii mücadele yüzünden iş yapamaz duruma gelmişti. öyle ki; ilçe sakinleri çocuklarına arabaya asılmamalarını söyliiceklerine, bizim muammer abiye; "amman biraz daha yavaş sür çocuklara bişe olmasın." diyolardı. lafı fasla uzatmayalım. ertesi gün muammer abinin yüzü yine asıktı. sebebini sorduumuzda bize kamyonetin kasasını işaret etti. gördüümüz manzara karşısında donakalmış, hatta dumura uuramıştık. her tarafı yağlı kasaya gazete kaatları, eski bir kilim ve naylon serilmişti. evet biz bile o anda içimizden "vay eşşooleşşekler vay" diye geçirmekle yetindik.
    aparkat
  • benim yaşadığım durum çok farklıydı. babamın olmadığı 2-3 senelik zamanda ananemde kalırdık. çok kötü bi semtti ama mecburduk. çoğu arkadaşım bitliydi zaten. ben de bitlenmedim diil. o ilginç arabalar geçerken kızlar koşardı, dalardı dumana, ben de hep uzaktan izlerdim onları. korkardım. bi gün neden bööle bişi yapma isteği duyuyosunuz gibilerinden bi soru sordum ve cevaba inanamadım; "bitler ölür belki die" dediler. anneme söölediğimde bi daha aşağıya inememiştim. ama kızların çığlıklarını duyunca anlıyordum ki bitleri öldürüyorlardı.
    Lyra