Bi takım adamlar aradıkları numaradan o kadar emindirler ki, alo der demez buyurgan bir sesle "Hasanı ver!" derler. Ya da soru dolu bir tonlamayla "Hatice?". Bu takım adamlara, helada, yeni öldü, gömdük vs. demek de para etmez. Israrla tekrar ararlar. Hasan'ı vermediğin veya Hatice olmadığın için fena bir düşman kazanırsın. Bazıları iyice şüphecidir, "Mimarlar Odası değil mi orası?" diye hayretle sorarlar. "Değil", dersin, "cık cık" yaparlar. Telefonu bir gecede mimarlar odasından nasıl söküp kendi evine bağladığına şaşarlar. Ama onlar kül yutmaz. Onun için bir daha ararlar. Ebediyete kadar ararlar. Bıkmazlar, yorulmazlar. Allah onların müstehakını versin, ne diyeyim?