kilmimar

• Korkunç Bir Film 2 - Scary Movie 2

  Amerikalılara belki, ama bize gelmez...

  Amerikalılar belki bu esprilere gülüyor olabilir, ama 83 dk'nın 3 dk'sında bile gülemedim ben. İlkinin beşte biri olsa, verdiğim paraya acımazdım açıkçası. Seks esprileri sağlam, gerisi ise vakit kaybı. Uzun sözün kısası, herhangi bir Türk filmine gidin, hiç olmazsa yerli sinema sektörü kazansın ;)

  Puan: 4

• Kırmızı Değirmen - Moulin Rouge!

  Sevgilinizle gidecekseniz eyvallah... (bir de sarışınsa)

  Filme harcanan paraya, sarfedilen emeğe (kostüm, efekt vb.) eyvallah. Ama öykü sadece komik, evet sadece komik. Nicole Kidman her zamanki gibi vamp, Ewan Mc Gregor esaslı çocuk, şarkıların uyarlamaları ise ayrı bir lezzet (özellikle Roxanne, Smells Like Teen Spirit ve Show Must Go On), müzikal bağlamında ise 40-50'lilerdeki Danny Kane müzikallerinin kötü bir kopyası. Çok uzatmayalım, başlıkta da dendiği üzere, sevgilinizle gidip romantizm yapacaksanız bence birebir (ayrıca sarışın olmasa da olur, denediğim için söylüyorum ;)

  Puan: 6

• Cahil Periler - Le Fate İgnoranti

  Fazla söze gerek yok...

  Kaza sahnesinin absürdlüğünü bir kenara bırakacak olursak, genel anlamda başarılı bir çalışma... Tabii Ajda Pekkan, Nazım Hikmet ve Koray'ı bir kenara bırakırsak, zira sırıtıyorlar. Bu arada filmdeki eşcinsellik konusunun bu kadar abartılmasını da, toplum olarak 21. yy.da da bazı şeyleri aşamadığımızın bir göstergesi olarak yorumluyorum. (zira filmi izlediğim 50 kişinin ben hariç %95'i çiftti ve sevgilisine sıkı sıkı sarılarak izliyordu; adeta "Ben homo değilim" dercesine) Konunun anlatımı ve başrol oyuncularının performansı, filmin aldığı ödülleri açıklamaya yeter diye düşünüyorum. Söylemeye bile gerek yok ama: Milli ve manevi değerleri yüksek vatandaşlarımız bu filmden uzak dursunlar lütfen! (hem kendi iyilikleri hem de filmin iyiliği açısından)

  Puan: 8

• Bridget Jones'un Günlüğü - Bridget Jones's Diary

  Beklenti meselesi...

  Çok şey beklememek kaydıyla (ve tabii yalnız başına bir erkek olmamak şartıyla) izlenebilecek bir film... Başrol oyuncuları filmi götürüyor, gerisi de ayıp olmasın diye eşlik ediyor figüran olarak. Sonuçta, boş vakti ve harcayacak parası olanlar için fena bir seçim değil... (Ama hiçbir zaman da öyle anlatıldığı kadar iyi bir film değil!)

  Puan: 6

• Diğerleri - The Others

  Nicole Abla hatırına...

  İzlemeyen okumasin

  Gösterime girdiği ilk gün bir filme gitmenin güzelliği, film hakkında fazla şey duymadığı için insanın önyargısız olması herhalde... İlk perde, ancak festivallerde rastlayabildiğimiz seyirci kaygısı olmayan "sanat" filmlerini anımsatıyordu. Ancak ikinci perde ile yükselen tempo ve 6. His'e gönderme yapan (hatta taklide varan) sonuyla film, izlenebilir bir konuma geldi. Fazla gerilmeden bir "gerilim" filmi izlemek istiyorsanız ve Nicole Abla'nın çekiciliğine bir kez daha kapılmak istiyorsanız (Moulin Rouge'da da ayrı bir çekiciydi tabii:)) o zaman buyrun izleyin derim...

  Puan: 7

• İlk Gün - Training Day

  Görülmeli...

  Klasik polisiyelerin dışında bir film... Her ne kadar ülkemizde bu tip "derin devlet" olayları artık vaka-yı adiye'den sayılıyorsa da, öyküye katılan "çaylak" polis figürü, filmin izlenilme gerekliliğini arttırıyor. Denzel Baba, artık kötü adamlığa alışıyor gibi, Ethan Hawke da iyi bir "çaylak". İzleyeceklere bir tavsiye: Denzel Baba'nın metresi rolündeki bayana dikkat!! Önümüzdeki dönemde bu tür rollerde fazlasıyla başarılı olabilir, zira fiziği fazlasıyla uygun :))

  Puan: 8

• Piyanist - La Pianiste

  ve Haneke dedi ki...

  Michael Haneke gene istediğini elde etti sanırım... Filmi beğenen de, beğenmeyen de aynı ölçüde gerilerek çıktı salondan (tabii antraktta kaçmadılarsa ;)) Başroldeki oyuncuların performansları da olaya ayrı bir tat kattı doğrusu. Bir de filmin sonu: Peter Greenaway ile birlikte seyirci ile bu kadar güzel dalga geçen ikinci bir yönetmen daha tanımıyorum... Tabii söylemeye gerek yok, bu tür filmlerden kolay etkileniyorsanız, ileriki psikolojik ve cinsel hayatınız açısından gitmemenizi öneririm ;)

  Puan: 8