gittik, izledik... arabalar var... yarışıolar falan... heyecanlı bişi... eğer hızı sevmiorsan, sokak yarışları çok ilgini çekmiosa başka da bişi yok filmde... gene de adamımızın sonda yaptığı büyük jestti. takdir ettim...
vizyona genelde gelenlerden farklı. bir hollywood yapımı beklemeyin. süpper bir evde yaşayan bir çift... bir ölüm... ve gelişmeler... en çok sevgili hakkında söylenen laflar etkiledi beni... hep gölgede kalmak.. asla bir numara olamamak... böyle bakmamıştım olaya... içimizdeki duyguları coşturan veya parlak sahnelerle akılda kalan veya heyecanla adrenalini arttıran bi film diil... ama düşündüren bi film... insanları... yaşamlarını... düşünmeden yargılamamızı... seçimlerimizi... bir tesadüfün neleri değiştirebileceğini... şarkı gibi bir film işte... gelip geçen ve namesi kulağında kalan....
bilgisayar oyunuymuş bu... bilmem ki bilgisayar oyunlarını ben... ama öörendim... hem de acı bi tecrübe ve harcanmış iki saatle... macera işte... heecanlanmıosun.. kadın güsel... uçuo falan.. zıplıo... ateş edio.... tvde olsa kanalı deiştirirdim...
ya nasıl böle bi hata yaptım ben... zaten pek bilim kurgu sewmem... hadi klasik dedik... ikinci defa çevriliosa daha iyi olmuştur dedik... abuk subuk daldan dala zıplayan maymunlar izledik...
filmde bi hatun var.. hoş bişi... bi de adam var... eh o da fena diil... hiçbişi olmadı aralarında... enteresan yaf... o zaman nie koymuslar ki o hatunu oraya... boşa yer işgal etmiş karede...
gereksiz bi film...
ilk yarı takdir ettim... hoş yaklaşmışlar olaya... malzeme gayet güseldi... gözlerim doldu doluo derken bi baktım ki bazı sahnelerde ağlamışım bile... ama son 45 dk neydi öle yaaaa.... öldüm... gençliğim heba oldu... cehenneme çevirdin steven abi... olmas bi daa... gitmem... gitmeyin...