HeNi

ya şimdi aklıma geldi de benim çantama 3 sene boyunca her ama her sabah 2 tane çokoprens koydular. herkes bilirdi benim çokoprens yediğimi, yerde çöpü olsa benden bilirlerdi. ben de istemez miydim yarım ekmek döner sonra da bi elma. ama nedense hiç bişi demedim yıllarca, ben öyle beslendim 3 sene.

artistlik yapma amacıyla diil de bi de yaptığı iş dolayısıyla hep ingilizce terimleri kullanan tipler mevcuttur. bunlar yabancı şirketlerle falan çalıştıkları için ağızları öyle alışmıştır. - abi ben bu file (fayıl) ı recover ettim sağlam olmuş mu bi check et bi zahmet bi de ikinci file ları almadan önce recapture lanmış mı bi review et. sieeee!

matematik manyakları vardı. sayılar verildikten 3 saniye sonra butona basarlardı. bunlar kalem kağıt da kullanmazlardı. ama bazı salakları vardı işlemi yaptırırken unuturlar ya da takılırlardı. işte o zaman 8 puan hala rakamlara aval aval bakan diğer yarışmacıya verilirdi.

Ben orda işlemleri tahtaya yazan kıza üzülürdüm. Saf saf yazardı. İşi oydu yani. 2 kere 2 eşittir 5 dense bile yazıcaktı o kız. Ekmek parası ne de olsa...

küçük bi kız çıkardı. 10 yüz bin baloncuk yuttum falan derdi. o kızla yaşıt jenerasyonun matematiğin temelini anlamada hala sorunları vardır. şimdi zaten o çocuklar için paradan 3 sıfır atılsın falan diyolar. çünkü o çocuklar o reklamla büyüdükleri için fazla sıfırlı sayıları okuyamıyolar.

Basketbol maçlarının vazgeçilmez ikilisiydiler. Bir dönem TV de basketbol denince akla bu ikili gelirdi. Murat Murathanoğlu A.B.D.'de okumuştu, o yüzden türkçesi yarım bozuktu, maçı da o anlatırdı. İsmet Badem ise babacan ve aklı sıra komikti. Efes Pilsen'in en başarılı olduğu yıllarda Cine 5'in şifresiz verdiği maçlarda bu ikilinin coşmaları asla unutulamaz. "Abdie ipekçie spoar salonundin herkese iyi akşamluar. Ben Murağt Murathanoğlui ve yanımda İsmiet Badem bu akşam da sizlerlie beraber olcağz." diye başlayan maçlarda özellikle A.B.D.'li oyuncuların isim telaffuzu hayranlıkla dinlenirdi. İsmet: Sevgili Murat bu Leri Riçırd ne kadar da iyi zıplıyor değil mi? Murat: Geğerçekten Lieeeeryy Richhaard fandımentıl olarak da çok gelişmiş bir oyuncu.

sınavlardan 1 hafta önce gaza gelinip "ulan bu sene ortalama yapim" denir. nitekim arkadaşlarla buluşulur herkes gaza gelmiş durumdadır. kitaplar defterler notlar herkes jilet gibidir. evde falan buluşulduktan sonra başlar geyik muhabbet, bi bakarsın akşam olmuş derler yemek zamanı yemek yenir yemek yenir tv ye bakılır. bu sefer bazı arkadaşlar saat verir. beyler saat x de başlıoruz. herkes kabul eder, o saate kadar herkesin içi rahattır. o saat gelir cayan arkadaşlara herkes katılınca ders mers yalan olur.

güzel bi yazı okuduğumda bunu yazanı kafamda canlandırırım. tipini falan.