zuxxi.com//sinema|geyiks

mazya

Eti Eti Eti

ya özür dilerim bu reklamı sevenler ama ben nedense başından beri son bölümdeki bir hataya takmışımdır kafayı. "bilmeceye maruz kalan çocuklar "tamam, şimdi bulduk" dedikleri halde bilmece sorucu hızını alamayan ebeveyn, "her an onun adı gelir" filan diye devam ediyor. e bulmuş işte çocuklar, sus da söylesinler yav diye söölenirim kendi kendime yıllardır.

Sanal Süs Meraklıları

o abidik gubidik nickname'i biryerlerde yazmak zorunda kaldığınızda da mı üşenmiyosunuz be ya?

Para Maçı

hırslı ve tuttuğunu koparan gençliğimiz 3 parayla yetinmeyip 8-9 paralı versiyon da yaratmıştır. fark, gollerin yağmur gibi gelmesi ve skorların daha hentbolvari olması idi. bu arada bize bi keresinde bi hoca "türk parasına yapılır mı lan bu" filan deyu gürlemişti. bi sonuç elde edemedi tabi, hoca gidici oyun kalıcıdır.

Anlamış Gibi Yapanlar

dışardan karmaşık bi paket yemek siparişi verdiğinde eğer telefonu cevaplayan kişi hiç bi şeyi tekrar etmeden "tamam efendim, geliyo" derse emin olursun ki yanlış bir şeyler olacaktır hep böyle oldu bu

Apartman

apartmanın dışı da var. "otopark apartmana aittir, yabancı araç giremez," falan filan. ("ehihi abi ama opel koymuşlar bak içeri." gibi espriler yapan insanlar tanıdım. olgun davranıp dert etmedim.) aslında başka şeyler de var, bazen apartmanlar klan gibi davranabiliyo: "bizim apartmanın çöp konteyneri o!" ya da "bizim apartmanın ağacı o, yemesin kardeşim elalemin çocuğu kayısıları" gibi ohalık versiyonlar.

E-mail Forwardcıları

bu kategori derya deniz ama en baş ağrısı iki grup şöyle bence: 1- ders verici e-mail atanlar bunlar, yok "bilmem şu tapınakta duvarda yazdığı keşfedilen", yok "uzakdoğulu üstün feylesof hte tshye hohg demiş ki" türü başlayan ve "arkadaşlarının sözünü kesme", "sevgiline sürpriz olsun diye bazen eve yarasa sal", "ayakkabısız karda yürü bak ne güzel hayat" şeklinde salakça mesajlar saçarlar. 2- aforizmaseverler bu grup ise nerden bulur toplarsa, kimbilir ne kadar efor sarfederse tutup çeşitli adamların söylediği özlü salakça sözleri yollar dururlar. pirleri hıncal uluç olur. ("başarılı olmak için sabahları aynadaki görüntüne tükürmelisin" - Victor Hedorigo / teşekkürler gülnaz/) gibi... bu iki grup insan genelde 30 yaşına yaklaşana kadar hödük gibi yaşamış, o yaştan sonra da "ulan az zamanda çok şey öğrenmeliyim" paniğiyle böyle popüler, toplama, özet hayata dair ince şeyler kültürüne dört elle sarılmışlardır. herkesi de kendileri gibi sanıp bombardımana tutarlar.

Kung Fu

yıllar sonra yeni bölümlerine rastladım. bu sefer d. carradine usta olmuş ve sanırım oğlunu çekirge yapmıştı. izlediğim bölümde havadaki molekülleri domino taşı gibi birbirine çarptırarak (orda böyle açıklıyodu) çekirgesine 5 m uzaktan tokat atıyodu. bi daha seyretmedim, tekila ve bonetti seyrettim onun yerine