SANAT,ŞİDDET,ZEKA ve titanikçiler
dövüş kulübü herkese hitabeden 1 film değil.holivud sinemasının yüzeyselliğine ve dar kalıplarına alışmış insanların bu filmi anlaması ve sevmesi mümkün değildir.film hakkında 1600'den fazla tez yazılmasına ve nerdeyse her tez sistem eleştirisi konusunda hem fikirken;"bu filmde sistem eleştirisi yoktur."demenin anlamı yoktur.hele hele "bu eleştiri sistemin kaymağını yiyenler tarafından yapılıyor" diyerek filmi sallamamak abesle iştigaldir.önemli olan filmin "kim tarafından" yapıldığı değil neler anlattığıdır. film küba yapımı olsa da aynı şeyleri anlatacaktı.önyargılı bakmamak gerek. gelgelelim şiddet boyutuna.sanatta şiddet olmması gerekir diyenlere:gelecek nesilleri "klasiklerden" yoksun mu bırakıcaz?.misal:suç ve ceza,otomatik portakal ve taksi şoförü.sanat, şiddetten arındırılamaz.şiddeti, sanattan çekmek;insanı,sanattan ayırmaktır.medeniyet tarihi kan ve gözyaşı ile yazılmıştır.kısacası,yıllar sonra bu film,olumsuz eleştirenlerin çocuklarına(ya da çocuklarının onlara)anlatmak zorunda kalacakları bir başyapıt olacaktır.sağlıklı düşünmeniz temennisiyle...
Puan: 10