Brightman

Bu dizide "Baltar" adında biri vardı ki saylonlular ona "Yüce Baltar" diye hitap ederdi. Karanlık bir odada gün boyu sıkılmadan oturarak insan neslinin köküne kibrit suyu dökme planları yapar dururdu. Arasıra yardımcısı "Lucifer" ve gözünde sinek uçuşan diğer saylonlular (Bunlara Sentiryon denirdi bkz. Encylopedia Galactica) ona katılır, berabercene bir king partisi çevirirlerdi. Aynı zamanda insan olmasına rağmen saylonlularla çalışmasından ve hep siyah giyinmesinden dolayı kötü adam olduğu çıkarımında da bulunabiliriz.

Bana kalırsa Baltar'ın tahammülsüzlüğü, Galaktikanın kumandanı Adama'ya duyduğu dayanılmaz kıskançlıktan kaynaklanmaktaydı. Komutan Adama'da bir savaş yıldızını yönetebilecek her türlü bilgi, görgü ve deneyimin yanısıra karizmanın da Allahı vardı. Bütün bunlara bir de gıcır gıcır bir uzay gemisi, gözüpek koloni savaşçıları (özellikle Yüzbaşı Appollo'nun komutasındaki Mavi Filo) ve kafa king partnırları eklendiğinde, zavallı Baltar sinirinden kudurmaktaydı tabii. Bir baltaya sap olamamış rakibinin aksine, Adama, boş vakitlerinde karanlık bir odada kös kös oturacağına her türlü sosyal ve entellektüel faliyete kafalama girerdi. Büyük adamdı vesselam. Galaktika ve koloniyel filo saylonlulara kaportayı çizdirmeden dünyaya ulaşmışsa, bunu ona borçludur.

TeReTede haftada bir çizgi filime mahkum olduğumuz dönemlerde pazartesi akşamları yayınlanan adı gibi dandik bir çizgi diziydi. Yine de izlerken aklımız başımızdan giderdi. Baş kahramanımız Benji adında çelimsiz ve tırsak çocuğun biriydi. Ama kendisine veya avanesine bir kelek olmaya görsün, sudan bir bahaneyle ortamdan ayrılır, bir kuytuda her iki elindeki yüzükleri birbirine "dan din sevimli dev çık ortaya" diyerek bitiştirir, sonra ortalığı garip bir ışık kaplar ve bizim o pısırık oğlan gider yerine zebellah gibi taştan ama iyi yürekli bir dev gelir günü kurtarırdı. Yani hemen hemen her çizgi filmde olduğu gibi yine bir süpermen-klark kent sendromu yaşanır ve kimse işin iç yüzünü anlamazdı. Ayrıca her bölümde oğlan bilim dünyasının ileri gelenlerine "benci adında bir çocuk muyum yoksa taştan bir dev miyim?" sorusunu bıktırırcasına sorar ve buna net bir yanıt alamazdı. Ne kurcalıyon hangi süper kahraman yanıt buldu ki bu soruya sen çocuk halinle bulucan, salla başını al maaşını işte. Bir ara bu dan din yüzükleri bakkallarda da satıldı. Benimkileri bozuktu galiba pek işe yaramadı. Daha sonra onları karşı mahalleden bir çocukla gazoz kapaklarıyla değiş tokuş etmiştim.