allahsıztosbağa

• Vizontele - Vizontele

  ...

  Nedir arkadaşım bu ya, insanların fikirlerine biraz saygı gösterin .Adam Matrixle kıyaslıyo beğenmiyo, sen de Emrahın acıklı filmleriyle, ibonun yönettiği destanlarla veya daha da kötüsü dünyayı kurtaran adamla filan kıyaslıyosun ve doğal olarak beğeniyosun. Beğenmene saygımız sonsuz ama bu filmi beğenmeyenleri hep Amerikan sinemasının uşakları, gavur özentisi, kıskanç, ayı, öküz, görmemiş, sulu vs vs bi ton sıfatla nitelemeniz KRALDAN ÇOK KRALCI olmanız Türk sinemasının lehine deil tamamen aleyhine bi durumdur. Cüneyt Arkın sinemasının durumu bunun en güzel öreneğidir, o zamanlar o filmlere eleştiri getirmeye CÜRET edenlerinde kafası anında uçurulmuş ve hatta bu insanlara Türk düşmanı filan diyenler çıkmıştı;oysa şimdi hepimiz o filmleri alaycı bir tebessüm ve şaşkınlıkla izliyoruz. Onlarla kafa bulan misal Kahpe Bizansları filan 2 milyon seyirciyle uğurluyoruz vizyondan. Vizontele tabii ki bir Malkoçoğlu filan deil, içinde bundan 20 sene sonra da izlenebilirliğini sağlayacak olan evrensel mevzular var.Ancak bi arkadaşın da burda değindiği gib,film birçok BAŞLI BAŞINA FİLM çıkartabilecek konuların içine maymun iştahlı çocuklar gibi dalıyor ama hiç birini derinlemesine işleyemeden ortada bırakıyor. Karakterleri de öyle, nerdeyse bütün kasaba halkını BİLİYORUZ AMA YETERİNCE TANIYAMIYORUZ. Naçizane görüşüm karakterlerin İYİ BULUNMUŞ AMA GÜZEL İŞLENEMEMİŞ OLDUÐUDUR. Gereksiz birçok sahneden kaçınılmış olsaydı belki daha dokunaklı, daha vurucu bir film çıkabilir, film hoş bir seyirlikten öteye gidebilirdi. Oskar filan hayalleri de kurmayın. Ama Hayat Güzeldir aldı filan demeyin o film gerek hikaye gerekse hikayenin işlenişi bakımından Vizonteleden çok daha özgün ve vurucuydu arkadaşlar. Evet hepimiz Türküz, hepimiz Türk sinemasından çıkan br filmin bir gün o heykelciği New Yorkdaki Radyo Binasında kaldıracağına inanıyoruz ama bu film o film değil ve bizim o filmi yapmamız için birbirimizin fikirlerine daha hoşgörülü olmamız ve elinden geleni yapmış olan bi takım insanların popolarını yalamak veya türbünlere oynamak yerine düşünce zenginliğine gitmemiz gerek. Bu yazdıklarım tamamen benim görüşlerimdir ve bu yazı üzerine bana sinemayla ilgisi olmayan bin türlü eleştiri getirecek olan arkadaşlar bu yazıyı anlamamış demektir.UNUTMAYIN DÜŞÜNCEYE ELEŞTİRİ GETİRİLMEZ, EYLEMLERE GETİRİLİR. Saygılarımla

  Puan: 6

• Şaşkın - Bedazzled

  Acaba mı?

  İddasız ama birçok iddalı filmden daha hoş ve manalıydı. Sırf görsel kaygılarla dişi yapılmış şeytanı oynayan eski manken Liz Hurley; Türk sinemasında ki versiyonu Demet Şenerden niye çok daha iyi oynuyordu acaba? Böyle sabun köpüğü ve iddasız bir filmde dahi Brandon Fraser oyunculuk disiplini içinde harika bir performans gösterip, filmi kotarıyor; Türk sinemasında ki verisyonu Mehmet Ali Erbil son filmindeki oyunculuğla acaba neden sırıtıyordu? Acaba şu dandik film kadar film yapacabilecek adamımız mı yok, hadi anladık Titanik çekemiyoruz bunu da mı çekemiyoruz. Paramız yok, böyle mevzular bize gitmez havasında, aslında aklımıza gelse çekerdiğin utancını mı gizliyoruz?

  Puan: 7

• Dinozor - Dinosaur

  Dino buraya..... Dino buraya .......

  Mekanlar gerçek, dinolar sanal. Dino bir kütüğün üzerinden geçerken kütükde aynı anda sallanmaya başlıyor. Böyle ince detaylar var. Filmi film yapan tasarımcıları, grafikerleri, bilg uzmanlarını kutlamak lazım. Disney klasik mesajını bu defa bu yolla vermiş. Böyle müthiş bir yolla en dandik mesajı bile almaya razıyız. Ayrıca lan o devirde kuş mu vardı maymun mu vardı diyen, çok biliyom havalarındaki Jurassic Park adamlarını hayretle izledim film boyunca. Hepsi birer palaentolog edasında ciddi ciddi eleştiri getiriyorlar, animasyonlar kendi aralarında konuşunca da Cık Cık bu kadar da olmaz deyip içten içe güldürüyorlardı beni.

  Puan: 8