aybasak

O parodinin ilerleyen bölümlerinde ise adamın biri elindeki sigara izmaritini bir fiske darbesiyle atar, izmarit yoldan geçen paparoz saçlı bir kadının kafasına düşüverirdi. Ben ve evdekiler hep o anı beklerdik çünkü kadının kafasından dumanlar çıkarken hoplaya zıplaya yürümesi acayip matrak gelirdi bize. Tabi çocuktuk o zamanlar. Olayın ana fikrini şimdi çözebiliyoruz: Sigarayı önce söndürün, sonra fırlatın; hiç olmazsa düştüğü yeri yakmaz. He he!

Bence Aç Kapıyı Bezirgan Başı acayip zevkli bir oyundu. Hele de kapının kanadını oluşturan diğer şahısa karşı derin bi muhabbet besliyorsan o küçük çağında, bu zatı muhteremin ellerini uzunca bir süre tutma şansını yakalıyordun. Hiç aklınıza gelmemişti di mi?

Ben bu şarkıda aslanın babasının harpte vurulduğunu bilmiyodum yaaa. Duyunca acayip üzüldüm. Üstelik bu kısmını bilmeden de ağlıyodum ben. Acaba şarkının neresine ağlıyodum diye düşünüyorum şimdi.

Bu ziyaretçi tayfasını bizimkilerden ayırmak için sonradan seslerine eko vermişlerdi. Bunu sonradan akıl etmiş olacaklar ki seyrederken kendi kendimizi yiyiyoduk "Acep bunların hangisi bizden hangisi değil" diye.

Dizideki Hüsnübey amca hep sıkıntısından şişerdi ve ben hep merak ederdim insan nasıl şişebilir diye. Bu olayın farkına varmak için yaşın biraz ilerlemesi gerekiyormuş anladım ki. Emin olun gerçekten de insan sıkıntısından şişiyo. Hele de karşısında laftan anlamayan hödüğün biri ikide bir ekonomiyi kurtarmanın aslında çok basit bişey olduğunu söylediği zaman sadece şişmekle kalmıyor, patlıyor da.