annemler izin vermiyodu izlememe dallası. neymiş efendim. entrikaymış, oyunmuş. bi çocuğa göre bi öyküsü yokmuş. iyi halt ettiniz. böyle avanak biri oldum çıktım işte. ah zamanında azıcık dallas izleyip nasıl hayatta kalınırın dersini alaydım.
efendisine söyleyenlerle bilmem anlatabiliyor muyumcular aslında aynı familyadandır. uzaktan kuzen oluyorlar. şimdi akrabalık şöyle. bu iki tür de konuşmayı severler ve diğer insanların söyleyeceklerine zerre ilgi duymazlar. bir nevi kendi sesine aşık oluş. "efendime söyleyeyim" veya "bilmem anlatabiliyor muyum?" gibi lüzumsuz laflar karşıdakinin konuşmaya girmesini engellemek için kullanılır. nasıl mı çalışıyo? diyelim ki adamın cümlesinin sonunu beklediniz yorum yapmak için. aa bitmiyo. neden? çünkü adam bi cümleyi diğerine bağladı efenime söyleyeyim le.
Bu ailenin en primitif uyesi de "ıııııı" cılardır. dolgu lafı olarak bi kelime değil de böyle bi ilkel ses seçmis oldukları için beni ayrıca kızdırırlar.
aa neyi farkettim. bunları yapan hep erkekler. böyle kendi görüşlerine aşık oluş kadınlar arasında yok. bir kez daha kutlarım hemcinslerimi.
durum oldukça yerelken bkz. kırıklı karne, rüya ve hülya isimli sevgililer, otobüste fortçular (dünyanın başka yerinde görülesi diildir tacizin bu boyutu) karakterlerin adları neden maykıl ve corç beni yoran kısım bu.
hangi çocuk korosu bilmem ama özal dönemi çocukları olduğu kesin bi türk koro vardı. sormayın halimi ah neler oldu diye acıklı bi sesle bebeğinin başına gelenleri anlatan küçük kızdan sonra tombik bi çocuk çıkıp şu şarkıyı söylerdi:
bakkal oldum dükkan açtım
malları aldım malları dizdim
beklerim hergün müşteri gelmez
ditdiri dit dit ditdiri dit dit
paralar gitti geriye de gelmez
beklerim hergün müşteri gelmez
ditdiri dit dit ditdiri dit dit
yerini sorsan bir kişi bilmez
beklerim hergün müşteri gelmez
ditdiri dit dit ditdiri dit dit
reklamın faidelerine genç yaşta vakıf olmuş bi çocuktu. tombik endişeli yüzü hala aklımda.
kardeşimle dualara playback yapardık. dudaklarımızı duaya göre kıpırdatmak filan yani. acaip de komik bulurduk bunu. epeyce bi güldükten sonra allaa günah işledik cehenneme gitcez diye dertlenirdik. ikimiz de ilerleyen yıllarda ateist olduk keraneci olduk o ayrı mesele.
ya bu şarkıyı neden sevmediniz anlamadım. bence çok direkt. doorudan olaya girmiş abimiz. pantolonunu sevdim, çıkar onu bebeğim. tamam işte olay bu. ne zaman kaybetceksin yok bu renk seni açmış, çizgiler uzun göstermiş filanla.
ya asıl bi gitaristi vardı bu kadının. iki tane vardı da hani kayaların üzerinde maria magdelena diye bagrışırlarken sağda duran. uff ne adamdı o. bi içim su.
Her parkta beş salıncak varsa üçü kırıktır bunların. O kırık salıncakları da birbirine düğüm atarak öylece ortada bırakmaktan sapık bi zevk alır park bekçileri.
sinemada kuru mendil kalmadi tabi orasi dogru. ben de mideme yumruk yemis gibi oldum. dalgalari asmak filminde de olmustu bu. diger kimi yorumcularin aksine cekimler beni heyecanlandirdi. siradisi cunku. yeni bi dil. I've seen it all bence de zirveydi. Ama isin fenasi ondan sonrasi yokus asagi. bence bi insanin hayatindan bi kesit sunabilmek buyuk basari zaten. du bi de hazir bulasmisken idama karsi cikayim gibi bi mesac kaygisi gordum. rahatsiz etti o beni cokca. biri propaganda filmi ceksin bu adam demis ya. ben de parmagimi koyamiyodum o seye bi turlu ama simdi anliyorum ki birden kullanilmis hissettim kendimi idamdan sonraki sarki bitmesin filan yazilarina. tuhaf belki. Bunun disinda Bjork un oyunculugunun iyi olmasini bekliyodum zaten. kliplerine dikkat ederseniz bu dunyadan diilmis gibi kadin. David Morse u da unutmayalim ama. kotu polis yazmis biri. Ben iyi kotu diye dual bi degerlendirme sistemine inanmadigim icin bu goruse zaten katilamam. Ama cok cetrefilli cok da gercek bi iliski gordum ben david morse ve bjorkun karakterleri arasinda. Filmin en iyi yanlarindan biriydi bence.
ofis arkadasim bi cinli. ondan ogrendigime gore crouching tiger hidden dragon bi deyimmis. siradan gorunen ama insanustu guclere sahip birini anlatmak icin kullanilirmis. merak edenlerin ilgisine..
ben uzun sure bu filme gitmemek icin direndim. action filmlerinden itina ile kacinirim cunku. ama erkek arkadasim israr etti. herneyse. uzakdogu felsefesine cok uzagim. yapilan gondermelerin pek cogunu kacirdigimdan eminim. ama insanlarin savascilar oldugunu bi an unutup sade oykuye bakarsak bence filmin en basarili yani gayet inanilir ve sempati duyulur bi villain'in (kotu adam. turk filmlerinde huseyin peydanin canlandirdigi karaketerler) yaratilmasi. dadi paylasmadin bilgilerini geride kaldim ben de diye sitem etti ya kiza. biliyorum oyle ana bisey degil ama. zorla gittigim filmden ben biseyle gondum diye sevindim yalnizca.