macka

annen hadi oğlum hava alırsın ayağıyla getirdiği pazarda aldığı her şeyi sana yükletmiştir. eşeklerin neler çektiği hakkında felsefi düşüncelere dalarsın. alış-veriş bitti, gidiyorsun. o da ne! karşıdan ayşe teyze geliyor. dua edersin annen görmesin diye ama nerede! 50 metreden soğanın fiyatını gören annen koca ayşe teyzeyi görmez mi? heyhat! beklersin beklersin beklersin. aman allahım sanki 40 yıldır ayrı kalmış çocukluk arkadaşlarıdır. yok ya nere! ayşe teyze bizim 10 yıllık komşumuz olur. bu kadınlar ne konuşur bu kadar anlamam. olan da piyasa yaparız saflığıyla annenin peşine takılan sana olur. bi daha mı, tövbe dersin ama hep yeni bir t-shirt ya da kot pantolon yemiyle avlar, seni peşine takarlar.

gözünüze nice isimsiz şairlerin şiirleri, memleket isimleri, bol bol küfürler, bazı hatunlara ait tlf. numaraları ve en hoşuma giden de ideoloji kavgaları takılır. birisi, "kahrolsun faşiitler" der, diğeri hemen altına "bize faşo diyenler ya komen ya puşttur" nevinden mısralar dizer. çok ilginçtir. ben hepsine güler ve "hassektör len" derim. hiç bir insan davasını hela kapılarına yazacak kadar düşürür mü, yoksa o davalar o kapılara mı layık! hep merak etmişimdir bu sorunun cevabını.