YuceMajeste

Öyle heryerde bulunmayan birşey ararsınız, bir dükkana girersiniz: -Feldispat distribütörü var mı? -Yok. -Nerde bulabilirim? -Valla onu arayacaksınız beyfendi... Ulan arayacağımızı biliyoruz, hatta zaten aramak üzere yola çıktık ve şu anda zaten arıyoruz, sen bize nerede arayacağız, nerede bulabiliriz onu söylesene. Manyak mısınız ulan siz?

İnsanlar bir şey ister, tesadüfen gerçekleşirse, ilk lafı şu olur: "Tüh! Keşke başka bir şey isteseymişim, olacakmış." Yahu bu istediğin oldu ya. Daha ne istiyorsun? Bu ne aç gözlülüktür, bu ne hırstır?

Yok ya. Bütün müzik kategorisini dolaştım ne Suzi Quattro'nun "48 Crash" adlı şarkısına, ne de benim gibi şarkıyı "Foorti eyt kreeş Foorti eyt kreeş" diye değil de "Kırksekiiiz kreeş Kırksekiz kreeş" diye söylemiş olanına rastladım. Eksik bu liste eksik.

Şimdi olay şu. Dekman çocukluğumuzun kovboy filmlerinden apartılmış "duck man" lafindan geliyor. Duck ise bir yandan ördek gibi bir hayvanın ingilizce karşılığına denk gelirken, bir yandan da argoda "kolay ele geçirilen hedef" anlamını iştigal ediyor.Yani nooluyor; birini vurup "duck man" diyen kovboy, bilinç altında "ne kadar kolay vuruldun dümbük" demiş oluyor.