zuxxi.com//sinema|geyiks

woodi

Hikaye Bunlar

Üstü Açık Şahin

Ben... ben... ben... Haftasonu ÜSTÜ AÇIK ŞAHİN gördüm ben... Artık hiç bir şey beni şaşırtamaz!

Hikaye Bunlar

P'olay oid

Ben bi keresinde ehliyetimi kaybetmiştim. İzmir'de Trafik Bölge Müdürlüğüne gittim sabahtan, ehliyet yenileme işlemleri yapayım diye. Soora farkettim ki fotorafım yok. Bi yer bulup fotoraf çektireyim diye yürüyordum. Bi de baktım bi dükkanın önünde, hani şu dörtlü polaroid tipleri amblemi var ya, ondan bi tane var. Dükkanın içindeki yaşlı adama "Amca fotoraf çekiyo musunuz?" dedim. Amcam da "Tabii hemen çekeriz, sen oturuver şuraya!" diyerek bana dükkanın önünde duran ufak tabureyi işaret etti ve içeri girdi. Ben dükkanın önünde, kaldırım hizasında otururken ve heralde amca içeride stüdyoyu ayarlıyor derken adam elinde polaroid makineyle çıkıp gelmesin mi! Karşıma geçti, kaldırımda yürüyen insanları durdurdu ve bana poz vermemi söyledi. Ben o ana kadar farketmemişim, meğersem arkamda iki karışlık falan mavi bi perde varmış. Bu arada ben olayın şokunu yaşayıp makineye mel mel bakarken ve kaldırımda yolu kesilen yayalar sabırsızlanıp homurdanmaya başlarken adam ikinci şoku yaratacak soruyu sordu: "Bu gözlükler parlıyo, başka yok mu gözlüğün?" Daha hayır demeden içeriye dalıp büyükbabasından kalma olduğunu tahmin ettiğim kalın çerçeveli ve camsız gözlükleri gözüme taktı. Allahım kaldırımdayım, gözümde saçma sapan gözlükler, elinde polaroid makinayla kaldırımı doğal stüdyo haline getirmiş bi fotorafçı, kaldırımda hala bekleyen yayalar ve iki metre dibimden akan yoğun şehir trafiği. Ehliyetimdeki fotorafı görmeniz laazım.Trafik polisleri gülmekten ceza kesemiyor.

Şekilli Çukulatalar

Parmak ve şemşiye çukulata... Sanırım ikisi kardeşti. Küçükken onlardan yemek için acaip can atardık. Her ikisinin de yeşil, kırmızı, mavi ve sarı yaldızlı jelatin kağıtları vardı. Şemşiye şeklinde olanını yedin mi elinde altı uzamış soru işareti ya da bastonu andıran bi plastik kalırdı. Parmak çukalata adında olanını yiyince sadece biterdi. Elinde bişiy kalmazdı. Çocukluğumuzun tatlı ve faideli şekerlemeleriydi. Şimdi niye yoklar? Ayrıca kırk yıllık "TAÇ Kraker"in adını niye "AS Kraker" olarak değiştirdiler?

Tontonlar ve Ponponlar

TRT Döneminin ve benim çocukluk yıllarımın bana göre hitlerinden biriydi. Sabahın onunda başlardı. Uyanmak için akşamdan saati kurardım. Keçiören Belediyesi'nin katkılarıyla hazırlanan, Tontonlar ve Ponponlar adlı iki gurubun yarıştığı bir yarışma programıydı. Ben hep Tontonlar'ı tutardım ama genelde Ponponlar kazanırdı. Hep o yarışmaya katılabilmek istedim. Kısmet değilmiş. Sanırım Rocky'i seslendiren adam sunardı. Güzel günlerdi. Sabah onda kalkmaya değerdi.

Video Çılgınlığı

Kasetlerin geri iade süresi genelde iki gün olurdu. Babam bu süreyi hiç iplemezdi, nedense ben bu konuda kendimi acaip sorumlu hisseder ve kasedi geri götürmek için yoğun bi çaba harcardım. Bazen bi hafta geç götürdüğümüz olurdu, işte o zaman çok utanırdım!
  • Derin Karanlık - Pitch Black

    süper film bence...

    diyorum ki... Daha doğrusu o akşam arkadaşımla diyorduk ki: Ulen amma da cıvıttık bugün...Hadi şööle kötü bi filme gidelim de iyice abartalım olayı ve eylenelim... Amma velakin gittiğimiz film bizi şaşırtmakla beraber çok da mutlu etti... Filmin senaryosu sanki biraz basit olsa bile çok güzel işlenmişti... karakterlerin davranış ve tepkileri çok güzeldi.. Özellikle renkler ve kamera açıları çok güzeldi... Şiddetle, hunharca ve umarsızca tavsiye ediyorum...Gidiniz... Aynı sayfada yorum yazmış olan bir arkadaşın dediği gibi afişine aldanmayınız.. gidin, beyenmezseniz parasını ben vercem...
    Puan: 10
  • Fasulye - Fasulye

    ben iki defa gittim valla...

    Diyorum ki süper film... Her filme on veren tiplerden değilsem bile bu filme on bir bile veririm ben arkadaş... Bi kere filmin konusunu öğrenince bile geberiyodum gülmekten:Vergi iade zarflarını şehre götürmeye çalışan bi çocuk...Adı da Genç...Bu kadar genç bir kadroyla yapılacak en iyi işi yapmış arkadaşlar... Hakkatten de sinema mezunu olup da sağda solda salak salak yorumlar yapan her insanın izlemesi gereken bi başyapıt... Hele adamların bi çukura düşüş sahnesi vardı ki onbeş dakka güldüm en azından...Ayrıca film teknik açıdan da o kadar fena değil bence... En azından insanların ne dediği anlaşılıyor... Bence film yeniden dağatılıp güzelce reklamı yapılarak yeniden pazarlanmalı...Bi de afişi çok kalabalık olmuş.Filme gidecek insanların ilgisini çekecek bi kaç laf koymak laazım diye düşünüyor ve aynı ekibin yeni filmlerini merak içerisinde bekliyorum... Filmi herkese tavsiye ederim...Gidin, beyenmezseniz parasını ben vercem...
    Puan: 10
  • Haykırış - Cut

    AAŞIK OLDUM!

    Ama filme değil...Hayır bilemediniz Kyle Minoque'a da değil... Zaaten beş dakka bile görünmüyo...Ben filmdeki yönetmen rolündeki kıza aaşık oldum... Çoooook güzeldi yaw... Öte yandan film pek iyi değildi... Ya da ne biliyim ben o tarz filmleri seviyorum ama izleyince "ulen amma da klasikmiş!", "bu herif de bi türlü ölemedi lan!" diyebilirsiniz...Ee deyin de zaaten. Filme beş puan veriyom...Beş puan da başroldeki kız için...Etti mi on puan.
    Puan: 10
  • Şrek - Shrek

    yok mu bunun on iki seansi

    Cok gusel film... Ama sagda solda bi suru cocuk oluyo filmi izlerkene, o yuzden mumkunse dokuz seansina falan gidin. Gidin hadi!
    Puan: 10