İzlemeyen adamdan yorum
Film izlemeden film hakkında yorum yazmak kulağa pek mantıklı gelmese de buradaki yüzlerce yorum arasından benimkini seçip okuduğunuzda bu mantıksızlığı altedebileceğimi umuyorum. Çünkü bahsedeceğim şey Yüzüklerin Efendisi'nden ziyade daha çok kitapların filmlere uyarlanmaları üzerine... Sitede okuduğum pek çok yorumdan anladığım kadarıyla burda, filmin kitaba sadık kalmamış olmasını eleştiren pek çok kişi ve bunlara cevaben de yönetmenin buna mecbur olduğu çünkü kimsenin Tolkien'in yarattığı dünyayı beyazperdeye aynen aktaramayacağı görüşü yeralmakta. Bu iki fikrin de eksik tarafları olduğunu düşünüyorum. Birincisi zaten bırakın Tolkien'in düşlerini, nerdeyse hiçbir yazarın yazdıklarını tamamen filme uyarlayamazsınız ve buna sebep de edebiyatın sinemadan daha üstün bir sanat dalı olmasından değil, sadece roman yazmada sinemanın hiçbirzaman kullanamayacağı bir olanağın olmasındandır. Tasvir... Burdaki bazı yorumlarda filmdeki kimi karakterlerin kitapta olduğu kadar derin işlenemediği eleştirisi getirildiğini görünce kendimi bunu yazmak zorunda hissettim. Düşünün ki bir kitabı okurken yazar sizi yeni bir karakterle tanıştırdığı zaman ilk olarak neye başvurur? Paragraflar boyunca o karakteri size anlatır; düşüncelerini, geçmişini, karakterini, fiziksel görünüşünü... Peki bir sinemacıysanız ve filminizde yazarın kitabında büründüğü üçüncü kişi konumunu kullanamıyorsanız, yani hiçbir yeni karakter girdiğinde onu bize anlatamıyorsanız ne yapacaksınız? Bu karakteri ancak her farklı durumda nasıl davrandığını göstererek seyirciye tanıtabilirsiniz. Filmde sürüsüne bereket karakter varsa ne olacak peki? Sadece bir karakter için bile ne kadar çok zamana ihtiyacınız var bir düşünsenize. Bir roman yazarı ise sadece karakter ilk defa hikayeye girdiğinde başvurmuyor ki karakteri tasvir etmeye, kitap boyunca her canı çektiğinde anlatır da anlatır karakteri. Kimse de yazarın sıkıcılaştığını düşünmez çünkü karakter hakkında zaten bilgilenmek istemektedir okuyucu. Ama bunu sinemada yapamazsınız. Ayrıca sanırım filmde kimilerinin sözlerini başkalarına söylettiği yazılmış senaristin ve bu da eleştirilmiş. Aslında bunun gerekliliğinin de sanırım farkına varabilirsiniz. Kitapta Tolkien bazı karakterleri diğerlerinden daha fazla konuşturmuş olmalı ve bu açığı da diğer az konuşan karakterleri de oldukça betimleyerek kapatmış herhalde (ben ilk kitabın sadece yarısını okudum da). Eh o zaman senariste düşen bütün bu replikleri adaletli bir şekilde ve herkesin karakterine uyan bi üslupla dağıtmaktır öyle değil mi? Ben bunda kötü bir taraf göremiyorum. Gelelim Arwen ve Aragorn'a... Arwen neden bu kadar öne çıkarılmış ve Aragorn'la aşkının üstünde bu kadar durulmuş? Sinemada olmazsa olmaz bir kural vardır. O da seyircinin mutlaka kendini özdeşleştireceği bir karakterin olması gerekliliği... Pek çok sıkıldığınız filmin asıl handikapı bunu sağlayamamış olmasından ileri gelir. Star Wars neden beklendiğinden çok daha az hasılat yaptı sizce? Oysa Han Solo gibi bir karakter olsaydı flmde, Titanic'i ikinci defa batırabilirdi yirmibeş senelik kemikleşmiş hayran kitlesi ve yeni nesil filmi defalarca seyrederek. Küçücük bir çocuk, yaşlı bir jedi ustası ve aslında olması gereken karakterden çok uzak ve fethullah'çı bir müridi andıran Obi Wan değildi izleyicinin kendisini özdeşleştirebileceği karakter. Peki Yüzüklerin Efendisi'nde kim var dersiniz bu iş için uygun olan? Kitabı okurken Frodo'yı kafanızda her an (ama her an) bir metreden kısa, kıllı ve çıplak ayaklı, ablak suratlı olarak mı hayal ettiniz? Hiç sanmıyorum. Filmde ise onu sürekli bu garip haliyle gördünüz değil mi? Elf, Gandalf, Hobbit... E geriye bi tek Aragorn kalıyo izleyiciye hırçın, asil ve tuttuğunu koparan cesur insan olarak görebileceği. Filmi izlemedim ama fragmanlardan öyle gözüküyor adam, yani demek istediğim bu ticari bir oyun değil tam tersine yapılması gereken bir şey bir senaryo yazarken, anlatabiliyor muyum? Son olarak filmin ortalaması dokuz olduğu için ben de dokuz veriyorum, yoksa tabii ki bu notun bir kıymet-i harbiyesi yok. Filmi izledikten sonra burada kendi yazdığıma cevap köşesinde bir yorum daha yazacağım. Umarım sıkmamışsınızdır ama okumanızı ve bana cevap vermenizi oldukça isterim.
Puan: 9