kubrik

• Aç Gözünü - Abre los ojos

  Tabii bazılarına zor gelir

  Televole ve Kahpe Bizans gençliğine tabii böyle filmler zor ve sıkıcı gelir. Çok iyi bir senaryo ve kurgu ile anlatılmış, insanın zekasını zorlayan ve en az iki kez seyredilmesi gereken bir film. David Lynch (Lost Highway) tipinde,gerçek/gerçeküstü/fantezi/hayal içiçe girmiş, ilginç bir çalışma. VincentVega ile aynı görüşteyim. Existenz ve Fight Club ile birlikte bu yılın en iyi filmi. (Tabii daha American Beauty gelecek)

  Puan: 9

• Kahpe Bizans - Kahpe Bizans

  YAZIK !...

  İyi : - Görüntü - Birkaç espri :Sırtında oklarla gezen Suat Sungur, üçüzlerin annesi(aynen arabesk'deki anne ama bu cok daha sevimli - ama işe bakın ki tüm medyatik adların arasında kadıncağızın adını dahi bilmiyoruz) - Yılmaz Köksal ve Sümer Tilmaç (Sümer Oral değil) Kötü : - Yıllardır yaptığımız Türk filmi geyik klişelerini toplayıp kendilerinden hiçbir orijinalite ve zeka eklentisi yapmayan Müjde-Barslan-Kemken - Memedalibeey (çok kötü-Çarkıfelek te bile daha eğlendirici) -Nurseli İdiz (filmde işi neydi allahaşkına) - Ayşegül Aldinçin selülitleri - Cem davranın havlu taşıması (Austin Powers da bilem daha zevkli espriler vardı) - Medya gazlamasiyle bu filmin de Propaganda rezaleti gibi cukkayı götürecek olması En kötüsü : Böyle bir (film demeye dilim varmıyo) Tv skecine milletin 9-10 ları dağıtması

  Puan: 3

• Amerikan Güzeli - American Beauty

  GÜZELLİK

  "Hayatınızın en kötü anında bile, yaşamdan zevk almanızı sağlayacak güzellikler etrafınızdadır." Bence, filmin vermek istediği ana mesaj bu... Yoksa, Amerikan aile yaşamı,iletişimsizlik,röntgencilik, homoseksüellik (Bkz. 22.02.2000 tarihli Sabah gazetesi Ruhat Mengi kritik(!) saçmalaması),bunların hepsi ana mesajın verilmesinde aracı. Amerikan Güzel-liğ-i, son 10 yılın en tutarlı, doyurucu, hem zeka ve hem de duygulara seslenen en iyi filmi. Kevin Spacey'i ilk olarak Alan J. Pakula'nın "Consenting Adults" filminde seyretmiş, psikopat komşu rolündeki düşük profilli oyununa hayran olmuştum. Fakat bu filmde, "The Usual Suspects", "Seven", "Swimming with sharks", "Midnight in the Garden of Gppd and evil" ve "L.A. Confidential" daki oyunlarının da üzerine çıkmış. Tartışmasız olarak 90 ların ve Millenyumun ilk yıldızı. Thora Birch'ü de "Paradise" dan beri izliyorum. Muhteşem bir oyuncu, şimdi bir de çok güzel bir genç kız olmuş. Filmi 3 kez VCD de izledikten sonra şimdi de sinemada izleyeceğim günü iple çekiyorum. (Yaşım 53. 1958'den beri biinçli bir sinema izleyicisiyim ve ilk defa, 10 kez bile izlesem sadece son 10 dakikası için bir 10 kez daha izleyebileceğim bir filmle karşılaşıyorum)Çatlak seslere bakmayın. Eğer hayattaki güzellikleri algılayabiliyorsanız, bu filmi birkaç kez izleyin. Filmin mesajı kesinlikle iyimser.

  Puan: 10

• Kadınlar Ne İster? - What Women Want

  baygınlıklar...

  Fragmanlarına kanarak, güzel bir fikri eğlenceli işlediklerini düşünerek sinemaya gittim. Ama, "Stepmom" dan sonra bu aralar gördüğüm en bayıcı film. Bir 30-35 dakika daha kısa olsa idare edebilirdi. Tüm espri(!)ler kör gözüm parmağına, kişiler (Helen Hunt ve Gibson'un kızı) felaket antipatik, Mel Gibson Hunt'tan daha dişi(!), velhasıl bir garabet çorbası. Filmin tek iç açıcı kişisi Marisa Tomei'nin de rolü maalesef çok az. Zaten 2'yi Tomei'nin hatırına veriyorum.

  Puan: 2

• Nerdesin Be Birader? - O Brother, Where Art Thou

  Çok çok iyi, 1 verenlere bakmayın

  Komedi değil diyenlere de katılmıyorum. Son zamanlarda en çok güldüğüm filmlerden biriydi. Yukarıda "J Lebowski" ve "Cornholio" nun düşüncelerine aynen katılıyorum. 1 verenlere, bu tip filmler yerine Farrelly kardeşlerin cıvık filmlerine gidip attırık bulaşan saçlara ve demire yapışan dil, kakasal esprilere gülmelerini öneriyorum. Odyssey ile paralellikleri bulmak, filmin en eğlenceli yanlarından biriydi. Valla kadın olsam G.Clooney'e de kesilirdim. Klark Geybıl/Ayhan Işık karışımı ama kendiyle gırgır geçen bir rolde harikaydı. Aslında alt yazıların da bayağı iyi olduğunu, filmi ikinci kez ABD'de seyredip güneyli aksanlarda çok zorlanınca anladım. Mutlaka herkes görmeli.

  Puan: 9

• John Malkovich Olmak - Being John Malkovich

  Muhteşem bir felsefi şölen

  Valla, "Witchcraft" ve "Life-is-mono" söylenebilecek tüm sözleri söylemişler. Bana yalnız Catherine Keener(bacakları ayrık oturuşu çok seksiydi) ve John Cusack (High Fidelity'den sonra burada da harika) ı ayrıca tebrik etmek kalmış. 1957'den beri (yani sizlerden çok yaşlıyım) gördüğüm filmlerin listesini yaparım. Bu şimdiden ilk on- hatta beş içine yerleşti. Mutlaka görülmeli, üzerinde tartışılmalı...

  Puan: 10