MEIN FÜHRER, I CAN WALK!
Yukarıdaki yazılarıma birkaç ekleme yapmam gerekiyor. Bu arada, biraz yukarıdaki yorumunda kızgınlık arasında Max Ophüls’ün adını geçiren Stanley_Kubrick lâkâplı biraderin bilgisinin önünde saygıyal eğiliyorum. Veee detaylara geçiyorum:
1. Ziegler'ın (son senaryoda) olguları takdim edişine göre:
Bill: I saw her body at the morgue. Was she ... was she the woman at the party ? (Kastedilen maskeli balo, başta Ziegler'ın evindeki parti değil.)
Ziegler: Yes, she was.
B: Victor, the woman lying dead in the morgue was the woman at the party?
Z: Yes.
B: Well, Victor, maybe I'm ... missing something here. You called it a fake, charade. Do you mind telling me what kind of fucking charade ends with someone turning up dead?
Z: OK, Bill. Let's ... let's ... let's ... let's cut the bullshit, all right? You've been way out of your depth for the last twenty-four hours. You wanna know what kind of charade? I'll tell you exactly what kind. That whole play-acted 'take me' phoney sacrifice that you've beeen jerking yourself off with had absolutely nothing to do with her real death. Nothing happened to her after you left that party that hadn't happened to her before. She got her brains fucked out. Period.
When they took her home she was just fine and the rest of it's right there in the paper. She was a junkie. She OD’d. There was nothing suspicious. Her door was locked from the inside. The police are happy. End of story.
Come on … It was always just gonna be a matter of time with her. Remember, you told her so herself? Remember the one with the great tits who OD’d in my bathroom? (Burada kastedilen baştaki parti.)
Çıkardığım şu: Ziegler üç kadının da aynı kadı olduğunu savunuyor. Üç kadının aynı kadın olarak görünmesi, Ziegler'ın bir tek işine yarar: Ölen kızın daha önce de uyuşturucu komasına girdiğine, ve önceki gece de uyuşturucudan öldüğüne Bill'i inandırmak. Elle tutulur bir neden.
Bu arada göğüs uçlarındaki ve gözlerdeki fark teorisini rafa kaldırdım sayılır; çünkü önemli olan baştaki partide tuvalette olan kız ve morgdaki kız birbirlerine çok benziyor, ama maske arkasındaki esrarengiz kadının farklı olması fazla önemli değil. Bill zaten Ziegler'ın evine gittiğinde kafasında maskeli kadınla morgdaki kadının aynı kadın olduğu şüphesi var ki bunu Ziegler doğruluyor. Ziegler'ın evine gitmeden Bill'in duymayı beklemediği tek şey morgdaki kızın tuvaletteki kız olduğu. Yukarıda değindiğim gibi, Ziegler'ın Bill'i ölen kızın tuvaletteki kız olduğuna inandırmak için nedeni var; olayın kaza olduğuna onu inandırmak, ama Ziegler işin üstünü kapamak için morgdaki kızın maskeli kız olmadığı savunabilirdi. Peki Ziegler neden bunu yapmadı? Belki Bill'e yüzeysel bir senaryo takdim etmek yerine Bill'in düşüncelere dalarak bu işi kurcalamayı bırakmasını istiyordu. Nick Nightingale ile Amanda Curran'ın canına okuyan bu adamlar eğer gerek duyarlarsa fazla şey bildiği için Bill'i de öldürebilirlerdi, haksız mıyım? Bence adamların cinayet işlediği savını çürütebilen en iyi nokta bu; her ne kadar Ziegler'ın tanıdığı olsa da Bill eğer gerekiyorsa yok edilebilir.
Evet, Ziegler'a güvenmiyorum ama ayinin palavra olduğu doğru olabilir. Belki morgdaki kadın, bir gece önceki maskeli kadın değildi. Morgdaki kadın gerçekten fazla doz nedeniyle mi öldü ve maskeli balodakilerle ilgisi var mıydı? Belki bu da fazla önemli değil. Belki Ziegler'ın kızın ölümünü bu kadar anlayışla ve ruhsuz bir şekilde kabullenmesi dikkat çekici; ama adam yaşını epey almış, şimdiye kadar fazlasıyla ölüm görmüş olabilir ve onun cinayate eyvallah dediğini ispatlamaz. Bana bunları düşündüren ikinci nokta da ayin odasındaki kırmızı pelerinli adamın Bill'den üstünü çıkarmasını istediğinde esrarengiz kadının olaya müdahale ediş anı:
Mysterious Woman: Stop! Let him go. Take me, I am ready to redeem him.
Red Cloak: You are ready to redeem him?
MW: Yes.
RC: Are you sure you understand what you are taking upon yourself in doing this?
MW: Yes.
Bu lafların söyleniş tarzı o kadar yapmacık, o kadar tiyatromsu bir hava verdi ki olanların ciddiyetine inanmak gerçekten zor. Eğer kadın müdahale etmeseydi adamlar Bill soyunduktan sonra ne yapacaklardı? Ona tecavüz mü edeceklerdi? Onu soyundurmanın amacı onu afişe etmekti belki sadece, oradaki herkes kimliğini gizlerken o ortada anadan doğma kendi kendine "yahu keşke burnumu sokmasaydım" diyecek, belki daha sonra da yüzüne iki şaplak yedikten sonra eve gönderilecekti. Niçin onu içlerine almak istemediler? Belki onlardan farklı olduğu için, belki yeterince zengin olmadığı için, belki de yeterince hedonist olmadığı için.
2. Kubrick bilerek de olmasa kariyerine bu filmle nokta koymuş oldu. Şunu söylemek gerek ki, 2001 gibi derin anlamlı bir film yaptıkta sonra bir yönetmen bundan sonra anlamlı bir proje seçemeyebilir. Haklısınız, SK büyük bir olasılıkla yakında öleceğini bilmiyordu ama insan o yaşa geldiğinde bazi şeyleri sezinlemeye başlayabilir ve bir film daha yapamayacak kadar yaşlandığını farkedebilir. Sözlerimle kastettiğim şey, adamın son filminde seks ve cinsellik gibi bir güzergâhtan geçerek istediğini anlatmak istemesinin filme son nokta olarak daha fazla güncellik ve sorgulanma ortamı kazandırıyor olması. EWS henüz tamamlanmadan konusu hakkında yöneltilen bir soruya, "[it] explores the sexual ambivalence of a happy marriage and tries to equate the importance of sexual dreams and might-have-beens with reality" diye karşılık vermiş adam. Bir yerde de "bu en iyi filmim" dediğini okuduğumu söylemekta yarar var. AI eğer SK’in son filmi olsaydı izleyiciye yeterince açık bir mesaj verebilecek miydi? Gelecekte geçen "modern bir pinokyo hikayesi" her ne kadar görsel açıdan yüksek bir potansiyel teşkil etse de izleyici kendi insanlığını ve insanlığın ne anlama geldiğini sorgulayabilecek miydi? EWS'ın yeterince şey söyleyebilip söyleyemediğini soruyorsunuz belki, ki bunu ben de kendime soruyorum. Adamın bütün filmlerindeki mesajı bir tek kelimeye indirilebilir ama: UYANIN.
3. Kubrick'in Tom Cruise ve Nicole Kidman'ı seçmesinin nedeninin Warner Bros'a yeterli bir kâr ve bir dereceye kadar popülarite garanti etmesi, ve çekim süresinin çeşitli nedenlerden uzaması durumunda Warner Bros'un başını yemesinden kurtulmak olduğunu söylüyorlar. Ama çekim arasındaki molalardan birinde Tom Cruise'a "bana takıl, seni bir yıldız yaparım" demesi biraz kabaca doğrusu.
4. Filmde kullanılan kavram evlilik ama eleştirilen insan. 2001'in sonunda Bowman yıldız-çocuğa dönüştüğündeki kadar görsel bir final beklenilemezdi sanırım bu filmden. Sondaki tek darbe, filmin son sözü olan "Fuck" ki zaten bu yeterince derin. Kubrick'in "Yahu gerçekten de bu kadar alışılagelmiş gelen, sokaktaki köpeklerin bile yapığı bu şeyin anlamı nedir? İnsanlarda bunun anlamı çok daha derin olmalı değil mi yahu? İnsanların sekse bu kadar önem vermesinin nedeni ne? Nasıl olsa final seksin gerekliliğine dayandı; eğer bunlar başta sevişseydi bütün bunlar olmaz mıydı yani? Bütün gelebilecekleri sonuç, sevişmeleri gerektiği mi?" diye başlayan bir sorgulama yaratmak istediğine inanıyorum.
Yorumlarınız için: galapagosun.ini@virgin.net
Puan: 9