Öykü
Pierre ve arkadaşları monopol, okey, ellibir gibi oyunları aşmış kendilerine nefis bir oyun icat etmişler. Her çarşamba akşamı düzenledikleri yemeğe kim en aptal, en sıkıcı ve en gereksiz şahsiyeti getirirse oyunun galibi oluyor. Pierre bir gün altın madeni gibi bir adama rastlıyor, François. Kendi halinde bir muhasebeci olan Fransua, zanaat olsun diye ünlü yapıların (Eyfel, Pisa cart curt.) maketlerini kibrit çöpleriyle inşa ediyor. Bu bilgisini ve eserlerini paylaşabilmek için yanıp tutuşuyor. Kitap yayıncısı olan Pierre biraz iğrenç bir adam. Fransua'nın kibrit çöpleri üzerindeki üstün becerisi üzerine bir kitap yayınlamak istediğini söyleyerek onu yemeğe davet ediyor. Bu buluşuyla oyunun tartışmasız galibi olduğunu düşünen Pierre önce bu oyunu aşşağılık bulan karısı tarafından terk ediliyor, daha sonra da sırtına ağrılar saplanıyor. Pierre yemeği iptal ediyor, Fransua'ya yol veriyor. Lakin Faransua Pierre'e yardım etmekte kararlı. Sırt ağrılarına, vergi sorunlarına, karısını tekrar kazanmasına, kısaca külliyen tüm sorunlarını çözmesine yardım etmeyi bir borç bilen François, Pierre'in hayatını perperişan ediyor.
Aslında sizin de anlayacağınız gibi Fransua burada iyi adam. Her ne kadar her gün görüşmek isteyeceğimiz türden bir adam olmasa da, yılda bir veya iki kez takılınabilir. Yani onu bu şekilde rencide etmek pek doğru değil. Allah verede gerçeği öğrenmese
Notlar:
- Yönetmen Francis Veber’in altı filmi Hollywood tarafından yeniden uyarlanmış. Ya konu iyi, film kötü ya da film şahane bi tane daha istiyorlar. Bu filmlerden biri de sinir bozmakta usta bir yapıt olan Kuş Kafesi. (Orjinali değil, Robin Williams’lı olanı)