Öykü
1933 yılında, üç Fransız'ın, Utah Çölleri'nde yaşayan, tuba çalan değişik bir adam hakkında hazırladıkları belgeselin çekimleriyle siyah beyaz olarak başlıyor film. Takribi on dakika sonra ortalık renkleniyor, elli yıl sonrasının New York'unda buluveriyoruz kendimizi.
Hayat bitkini taksi şoförü Henry smokinli bir adam tarafından soyulduktan hemen sonra arabasına üç yabancı yaşlı adam alır. Amcalar yukarda bahsi geçen belgeseli hazırlayan üç Fransızdır. Eski günlere dönebilmek üzere bilinmedik bir yere gitmek isterler ve garip yolculuk başlar.
Henry bir süre sonra adamlardan ayrılır. Domuz çiftliğinde annesi ve kardeşiyle birlikte yaşayan Fatima isimli pek güzel bir kızla karşılaşır, aşık olur ve sorgulamalar başlar. Bu yolculuğa neden çıkmıştır, bağımsızlık ne ifade etmektedir?