Öykü
Evet arkadaşlar. Güzel bir korku filmine imza atacağız şimdi. Önce malzemelerimizi toparlayalım.
Bir okul. Pendleton koleji. Şimdi bu okulda öğrenim gören ve gerektiğinde yedinci sanat için ölmeye razı bir kaç öğrenciye ihtiyacımız var.
Natalie: Esas kız. Araştırıcı, güzel, iddiacı bir arkadaş.
Paul: Gazeteci olup Pulitzer ödülü alma hayalleriyle dolmuş taşmış yetenekli bir oğlan.
Damon: En önemli malzemelerimizden biri. Gereksiz, kıl, laubali kişi. Her korku filminde lazım. Pembeleşinceye kadar kızartmaya bire bir.
Brenda: Paul ile flört etmekten başka bir şey düşünmeyen, olaya katkısı minimum, özelliksiz biri.
Sasha: Radyoda seks üzerine programlar yapan, hem sarışın, hem de hoş bir genç hanım.
Malzemelerimiz hazır olduğuna göre hikayemizi anlatalım.
Bundan 30 yıl önce bir profesör 6 öğrenciyi öldürmüş, polistir, zabıttır gibi bürokratik işlemlerle uğraşmamak için de intihar etmiş. Okuldakiler bu olaya çok sevinmiş olasalar gerek, 30 yıl sonra sene-i devriyesinde kostümlü bir parti vermeye karar verirler. Parti hazırlıkları sırasında anlaşılmaz garip ölümler, seri cinayetler meydana gelmeye başlar.
Natalie akıllı kızdır. Herkes bu ölümlerin tesadüf olduğunu düşünürken, o, bu ölümlerle gerçek efsaneler arasında bir bağlantı olduğunu farkeder ve araştırmaya başlar. Yukarıda itina ile anlatılan karakterler de olaya dahil olur.
Natalie elindeki bulguları değerlendirir ve şok sonuca ulaşır. Sıra kendisindedir. Son derece heyecanlı.
Notlar:
- Bizim de zaman zaman sağda solda duyduğumuz hikayelerden oluşan bir film. Hani bir "Işığı açmadığına memnun olmuşsundur” hikayesi vardır. İşte o da var. Belki hikayeyi de anlatırım bir gün.
- Gerçek efsaneler konusunda ders veren öğretmen “Elm Sokağında Kabus” filmindeki Freddy amca. Film baya korkunç olsa gerek.