Çıplak Ten

Carne trémula

1997

Ortalama Puanı: 1.0

Öykü

Şimdi bu film biraz karışık. Olaylar, iki polis memuru, eşleri ve bir diğer eleman arasında geçiyor. Filmde zaman atlamaları var. Toy bir delikanlı olan Viktor ile Elena bir gece tanışırlar, birbirlerini beğenirler. Viktor, Elena'yı Allah'ın emri, peygamberin kavli ile istemeye gittiğinde, tanıştıkları gece kafası uyuşturucu sebebiyle on bin olan Elena, artık Viktor'u istemez. Viktor'un kalbi çok kırılır fakat hemen vazgeçmek niyetinde de değildir. Aralarında bir tartışma başlar, Elena onu silahla korkutmaya çalışır. Bu sırada gürültüden rahatsız olan komşuların çağırdığı iki polis çıka gelir: David ve Sancho. Tartışma büyür de büyür. Derken silah kazayla ateş alıverir ve kurşun zavallı David'in omurgasına saplanır. David hastaneye, Viktor da elinde çukulatası ve çiçeği ile hapishaneye götürülür. Aradan iki yıl geçer. Şimdi bir basket maçındayız. David tekerlekli sandalyede, İspanyol basket takımını bronz madalyaya götürecek vurucu atışı yapar. Seyirciler arasında, uyuşturucudan elini eteğini çekmiş Elena oturmaktadır. Viktor hapishanede maçı izler ve her nasılsa Elena ile David'in evlendiğini anlar. İki yıldır hapiste çürüyen Viktor için artık intikam çanları çalmaya başlamıştır. Geri kalan dört seneyi azimle psikoloji ve ilahiyat bilimine adar. Viktor'un hapisten çıkışıyla, David, Elena, Viktor, Sancho, Clara (Sancho'nun zevcesi) beşgeninde karman çorman olaylar başlar. Gerisi sinemada.

Notlar:

  • Ruth Rendell romanından uyarlanmış.
  • Aldığımız duyumlara göre fazlasıyla erotik bir film imiş. İlgililere duyurulur.
  • Filmdeki Luis Bunuel etkisi gözden kaçacak gibi değil. Yönetmen de baba adammış, etkilenmedim dememiş. Ben gittim görüştüm; "Ben Bunuel için canımı veririm, filmde de onun tarzıyla bağdaşan bir çok öğe var, istersen açıklayayım" dedi. Açıkladı ama ben o sırada başka bişey düşünüyodum. Zaten Bunuel hayranları bunları bilir, anlar.

İzleyenler ne demiş?

  • Anılar... şimdi gözümde canlandılar.

    Çok samimi yazıyorum, seyrettiğim hiç bir filmden ötürü pişmanlık duyduğum olmadı bugüne kadar. "Keşke seyretmeseydim" demedim hiç, onun yerine Poliyana'yı örnek aldım kendime, "kötü filmler de lazım insana" dedim, veyahut "vakit geçti işte abi" dedim... dedim de dedim. Lakin (aradan 4 yıl geçmiş dün gibi hatırlıyorum hala) kapanış jeneriği girdiği anda pişman olmaya çok yakındım bu filmde. Hatta 10 dakika daha uzun sürseydi film, veya Caralis arkadaşla o gün "Loser'ın neşesi" tabir edilebilecek ruh halinde olmasaydık, vizyonda bundan başka görülmedik film kalmadığı için seyrediyor olmasaydık, sinema tarihine "katastrof'u pişman ettiren ilk film" olarak geçebilirdi "Carne Trémula". Çok yaklaştı yani, direkten döndü. Beğenerek seyrettiğim bi çok filmi bile 4 yıl sonra hatırlamayabilirim, ama bugün bile "seyrettiğim en kötü film neydi acaba?" diye düşünürken bu film aklıma gelir. Şimdi, benim derdim şu: Yönetmenin bi sonraki filmini herkes alkışa tutmuş (ben bu filmden sonra seyretmedim haliyle), adam İspanya tarihinin uluslararası camiada en bi tanınan 2.yönetmeni imiş, cümle alem severmiş vs. Bu arada filmin zuxxi ortalaması 8,6. Film hakkındaki izlenimlerimi diil de filmi adam gibi hatırlıyo olsam mantıklı konuşcam belki, hatırlamıyorum, mantıklı konuşamıyorum o yüzden. Bi kaç ihtimal var ortada: - Bu adam benim karşıma çıkabileceği en yanlış filmle çıktı, film hakkaten kötü. - Avrupa sinemasına sevgi, saygı, hoşgörü çerçevesinde bakan bi insan olsam bile ben "ispanik" filmleri algılamakta zorlanıyorum, belki anlayamıyorum (ama fransız parmağı da var olayda). - Tüm dünya elele vermiş ben ve Caralis ile taşak geçiyo (ama.. yok bu mantıklı). - Film ve yönetmen bana hitap etmiyo, (ama bi numarasını görsem "fena diil ama bana uymaz" demeyi de bilirim ben, bi numarası olsa o kadar kötü anıyla ayrılmam salondan). - Ben buraya ait değilim. Her bi durumda da bu kötü anıya hakettiği cezayı vermek boynumun borcudur.
    Puan: 1
  • ...

    diyorum ki ktasatrof :) filme haksızlık yapmıssın ortaam . o kadar da kotu degildi. :) ben o gun belli etmedim ama o gun cok sevdim filmi. matrix kadar olmasa bile harikaydı film. kesin izleyin derim.
    Puan: 1