"Bu son olsun gidişin, Artık buna dayanamam! Beni bırakma, Ben sensiz yaşayamam!" gibi sözlere sahip, romantik bir parçayla çıkışını yapan bu güzide popçumuz televizyona çıkar, kendisine sorulan "Şarkılarınızdaki aşk teması ne iş?" gibi sorulara, "romantiğim, huyum kurusun..." tarzı cevaplar verir, saygımızı kazanırdı.
Hisliydi, gönül adamıydı, kalbinin sesini dinlerdi...
Sonra ne mi oldu?
Aynı arkadaş bu sefer Emrah Dinçer ismiyle piyasalara çıktı ve "Eh, biz de sabah uyanır uyanmaz, 'kalkayım da bir adam döveyim' demiyoruz, şartlar öyle gerektiriyor..." gibi müthiş beyanatlarda bulunup "Türk Protest müziğinin delikanlı siması" olarak dimağımıza tecavüz etti!
3-4 sene içerisinde bir insan nasıl böyle büyük bir metamorfoza uğrar?
Bu değişimi gördükten sonra bir arkadaşın anneannesinin belgesel izlerken kurduğu cümle geliyor aklıma:
"Hey büyük Allahım, sana inanmayan kafirdir!"