"Nası bu zamana kadar bahsedilmemiş hayret ettim" klasik geyiğiyle başlayıp, "nasıl unutursunuz" diye toplumu sorgulayan en aptal geyiği de geçip konuma girmek istiyorum, teşekkürler.
Bu çizgi filmi benim kadar özümsemişi yoktur arkadaş. Kasede kaydedip defalarca tekrar tekrar seyrederdim, bütün kareleri, dialogları yalayıp yutana kadar bu işi sürdürürdüm. Edindiğim izlenimler de arttı dolayısıyla.
Son zamanların popüler "şirinler aslında komünistti" geyiğini hatırlatmak isterim. Bunu savunan kişi son derece anlattığını ciddiye alarak "evet olm bariz öyle, adamlarda iş bölümü var, tecrübeli lider var, eşit düzen var çok da mutlular, hem şirin babaya bak! kızıl kömünis" bile diyebilirler.
Tgrt'de yayınlandığı dönemde Şirine'ye Şirine Bacı dendiğini de hatırlatayım. Mini etekli şuh bi Şirine'ydi oysa ki, ama namuslu kızcağızdı. O kadar erkek arasında hangi avrat olsa sapıtırdı. Bi de şöyle bi teori var ki, Şirinlerin ilk bölümlerinde Şirine diye bi bacı yokmuş. Bunlar homo olmadan yaşayıp giden mutlu bi kabileymiş. Nasıl ürüyolardı orası pek açık değil. Belki de tek cenerasyon yaşayıp hepsi saçı sakalı yapıp ölmüştür. Ha ne diyodum, Şirine Gargamel denilen her çocuk çizgi filminde mutlaka bulunması gereken kötü kalpli eleman tarafından yaratılıp Şirinlerin arasını açmak için gönderilmiş, ama Şirine de örgüte sızmakla kalmayıp olayı benimsemiş. E belki de erkek konusunda o kadar saf değildi.