Çinlilerin Yarışması
- Klasik yarışma formatlarının dışına çıkabilmiş nadide bi eserdi. Böyle bi fikir çinlilerin nasıl aklına gelmiş hayret ederdim. Yarışmanın başlangıcında 100 tane çinli çamurlu bi alana salınır ve eğimli bi platforma tırmanmaları gerekirdi. Tırmanabilenleri birbirinden iğrenç ve çok eğlenceli etaplar beklemekteydi. Olayı bazen öyle abartırlardı ki kafası gözü yarılan bile olurdu. Çok realist bi yarışmaydı çok. Amaç ise bi kaleyi ele geçirmekti. Fakat benim en sevdiğim bölüm ele geçirilmek istenen kalenin içinde yarışmayı yorumlayan 2 tane yaşlı başlı çinlinin konuşmalarıydı. Bu programı yayınlayan kanal sanırım o yıllarda türkiyede çince bilen birinin olmaması nedeniyle, buldukları 2 güzide türk insanına bu görevi vermişlerdi. Zaten onlarda olayı hakkıyla yerine getiriyolardı! Uzun zaman bu yarışmanın türk versiyonu ne zaman yapılıcakta bende katılabilicem diye merakla beklemiştim. Bi de çin min dedim ama adamlar japon da olabilir. Eee geçmiş zaman...
- O yarışmayı geçenlerde yabancı bir kanalda izledim ve hatırladım. Adı Takeshi'nin Şatosu ve aslında orda Çinliler değil Japonlar yarışıyor.
- Bu yarışmanın bir bölümünde adamlar 3 tane kapısı bulunan bir bölüme gelirlerdi. Kapılardan sadece 1 tanesi kağıtdandı diğerleri ise baya baya kapı gibi boyanmış duvardı. Adam (veya kadın) bir tanesine karar verip, koşmaya başlayıp, yaradana sığınıp üzerine doğru fırlardı. Kağıtsa ne ala... Genelde duvara çakılıp kalırlardı, ben de kahkahalara boğulurdum. Elin uzak doğulusu adam gibi bi yarışma yapmayı akıl etmişti. Bugünlerde Süheyl ve Behzat Uygur'un yarışmalarında bunu taklit etmeye çalıştıklarını düşünüyorum. Yakında yayına gelen çıtı pıtı mankenleri mancınıkla havuza falan atmaya kalkışırlarsa hiç şaşırmayın.
- ben en çok yuvarlanan kayalara gülerdim adamların üstüne küüüüttt diye düşerdi, adamlar bi yerlerini yırtarlardı ondan kaçmak için.