Babamın işyerinde oynardım. Kocaman hesap makineleri vardı. Bir yanında iki kol, biri aşağı biri yukarı basılır, diğer yanında çevrilen bir kol bulunurdu. Klavyesinde şakada şukada basılan numaralar vardı. Bunlarla rakamlar girilir, basmalı kollarla toplanılacak çıkarılacak bölümüne eklenir, gırç gırç kolu çevirerek işlemler yapılırdı. Muhasebeler bu makineler yüzünden ritimsel bir gürültü ile çalışırlardı. Hala o makineler için "şahaneydi bu aletler" diyen dinazorlar bulunur.