Stingray
- Evet evet hatırlıyorum, bir zamanlar Stingray diye bir dizi vardı. Nefis bir adam vardı ve bu nefis adama yakışır bir de nefis arabası vardı ki oooffff; Stingray! Adamımızın hafızası normalin üzerindeydi, düşünürdü bazen aha elektrik şeması gelirdi gözünün önüne, hoop aha geldi yan komşunun rönt hali, yetmedi altılı sonuçlarının yıllık sıralaması falan, adamın kısaca fotografik hafızası vardı. Bi görsün seni bir daha unutmazdı valla. Dizi tabi komple adamımız üzerine değil araba üzerine de kurulu idi. Özellikle tamponu üzerine, niye? Çünkü bizim nefis adam gece takiplerinde tampona ööle bir zombeliko takardı ki biz seyrederkene dumurdan dumura sekerdik. Bu zombeliko şekilden şekile sokardı adabayı ama aslında tek olayı değişik yerleştirilmiş yaklaşık 15 adet 60 lık ampulden ibaretti. Mesela takip edilen kişi bakıyor arkaya, hop arkadan gelen bir kamyon, hop 10 dakka geçti arkada bir motorsiklet var, adam kıllanmaz. 10 dakka sonra tır, 15 dakka sonra go-kart, 28 dakka sonra ise boeing 737 moduna girebilen nefis bir aygıttır işte bu. Ve de böylesine nefis bir dizidir bu!
- Araba Chevy Stingray idi (400 küsur beygir, sanırım 67 model olacak, emin değilim) ve dizi adını oradan alıyordu. Adamın belli bir adı yoktu, geçmişini kimse bilmiyordu. Yüksek yerlerde de tanıdıkları olmalı ki kimseler hakkında bir bilgi bulamıyordu. Bir bölümde 1001 madalya almış eski bir kahraman asker olduğu gibi bir iddia atılmıştı ortaya. Arabada tampona taktığı ışıklı düzenek vardı. Takip ettiği kişiye arkadaki araba sürekli değişiyo izlenimini yaratmak için kullanırdı. Eşek gibi fotoğrafik hafızası vardı, ekrandan baktığı bi haritayı (ne kadar karışık olursa olsun) 3 saniyede her detayıyla (gözlerini garip bir şekilde kırpıştırarak) beynine kazır, sonra da o binayı kendi elleriyle yapmış gibi rahatça dolaşırdı binada. İstediği yere giderdi. (Geçen gün Under the Siege 2'yi seyrederken gördüm, NASA'da işe başlamış, sakal bırakmış, yaşlanmış) Yaptığı şeyleri yardım karşılığı yapardı. Gazetede garip bir ilanı vardı, insanlarla o şekil irtibata geçerdi. Yardım ettiği kişiler işin bokunu çıkarmaz, bu yardım isteyince gelir hop diye yardım ederlerdi.
- Bu adamdan yardım isteyen olay bittikten sonra bi daha irtibat kuramazdı. Aynı telefon numarasını çevirirsin ama oda ne, Zimbabwe veya Hollanda Konsolosluğu çıkardı karşına. Bi de acayip bi dövüş tekniği vardı bu adamın, dans eder gibi.