İşitme Engelliler Haber Bülteni

  • Hatırlarsınız pazar günleri voltrandan önce işitme engelliler haber bülteni olurdu. Ben hiç o bülteni izlememiştim ve bülteni alt yazılı falan değilde, "BUGÜÜÜNN BAŞBAKAN ECEVİİİTT MISIRA GİTTİ, MISIRAA HAA DUYDUN MU?" gibi bişey sanıyodum. Meğer el işaretleri falan oluyomuş. (Çocuk aklı işte)
    TSuBaSa
  • Haftada bir ne demek kardeşim ya hep yap, ya da yapma! Ana haber bülteninde "Duyamayanlar hafta sonunu bekleyecekler kusura bakmayın artık." deselerdi o zaman.
    kuntiz
  • Bi kere işitme engelliler haber bülteninin hemen ardindan voltran falan çıkmazdı. Voltran daha dünkü çoçuk. Nils ve Uçan kaz vardı... Hatta Nils - Niyıls şeklinde telaffuz ediliyordu. Hep beraber telaffuz edelim arkadaşlar - Niyıls. evet, aferin. Bu İşitme engelliler haber bülteninin Pazar Kanseri'nden bile daha kanser bir durumu vardi ki; sonunda "İşitme engelliler için hazırlamış olduğumuz haber bülteni burada sona erdi!" demekle kalmıyor; ortalarında bir yerlerde bir veyahut iki kere "... haber bülteni devam ediyor." diyordu. Senelerdir düşünürüm. Haber bülteninin halihazırda devam etmekte olduğunu işitme engelli izleyiciye bildirmiş olmak ona ne kazandırmaktadır? Zaten o programı o zaman dilimine yerleştirmek gafletini işlemiş olan yetkililer, ağır çekimde akan yazının sonunda "... sona erdi." denmesini iple çektiği halde "... devam ediyor." yazısını görüp hayal kırıklığına uğrayan biz küçük beyinlerin zihinlerinde ne gibi bir tahribata yol açtığını acaba araştırmışlar mıdır? Bu konu, Nils ve Uçan Kaz hayranı biz Türk Gençliği üzerinde ne gibi bir tesir meydana getirmiştir? Yetkilileri konuyla alakadar olmaya davet ediyorum.
    Secici
  • o haber bültenini sunan pos bıyıklı biri vardı. bıyıkları üst dudağını kapattığı için işitme engelliler adamın dudaklarını okuyamıyormuş. ama gene de aynı adam sunmaya devam etti. sonra bir kadın onun yerine çıkmaya başladı. bıyıksızdı...
    KAIOWAS
  • Spikerin oturduğu masada bir de kulaklık takılmış dünya küresi olurdu. Sanırım işitme cihazı yerine konmuştu ama yine de mantıksız bir olaydı yani.
    D-Max