Çok önemli bir konudur çok. İlk olarak hangi şarkıyla ya da hangi grupla ülkemize girdiğini bilmiyorum ama birden ortalığı fena sarmıştı bu "breykçi"ler. Elektrik kavramının insan vücuduna yansıtılması, ana fikrini taşıyan bir dans çeşitiydi. Amaç elektriğe kapılmış kişi gibi titremek, yılan gibi kıvrılmaktı. Ama bu kıvrılmalar sadece belden yapılan bir oryantallık taşımazdı, vücudun her yeri, bilhassa kollar çok iyi kıvrılmalıydı. Bir kaç Breykçi bir araya geldiğinde mutlaka ufak bir şov düzenlenirdi. Aralarından biri ortaya geçerek, elektriğe de kapılarak kıvrım kıvrım titrerken diğerleri sakince sıralarının gelmesini beklerlerdi. Sonra ortadaki kişi olayını bitirir, vücudundaki son elektriği diğer arkadaşına geçirirdi. Bu transfer genelde eller ile yapılırdı. Elektriği alan kişi sara nöbetine tutulmuş gibi zıngır zıngır oynar, şaşkın bakışlarımız arasında yuvarlanarak gözden kaybolurdu. En kral breyk figürü olarak yere sırt üstü yatılan ve topaç gibi dönülen şekil gösterilirdi. Her mahallede mutlaka süper breyk yapan birisi bulunurdu. Artık hiç kalmadı o breykçilerden. Onlar; sırasıyla asitçi, rapçi ve Azer Bülbül oldular.