değişik bir yüzme stili vardı adamın. şöyle birnevi sinüs eğrisi gibi, ne biliyim yılan kıvrılışı gibi ama sağa sola değilde yukarı aşağı genlikte olanı. küçükkene bende hep küveti doldurur içinde aynen o şekilde yüzmeye çalışırdım fakat her seferinde kafamı o küvetin baş tarafında bulunan fazla suyu taşırma metalciğine vurur uyuz olurdum. ayrıca, öyle elin atlantisten gelen adamları gibi yüzmeye çalışarak banyonun yerlerine taşırdığım sular için annemdem yediğim azarlarda işin cabası olurdu.