Ruler_

bi de bu Hannibal'a (albayın adı buydu) kıl olan bi general bozuntusu vardı, herif en aşağı iki bölümden birinde döt edilirdi bu lüzumsuz grup tarafından. be salak adam koskoca amerikan ordusunda generalsin, yok mu senin pentagondan filan dostun? ne ugraşıyon elin manyağıyla ayısıyla?

Bu benjaminde de olabilir bilmiyorum, rakip bir takımın çok hızlı şut atan bir oyuncusu vardı ki topu kaleciyle birlikte ağlara sokuyordu. Onun bu sert! şutlarını önlemek için şöyle bir çözüm bulmuşlardı: Topun gittiği istikamettiki defans oyuncuları avuda kalkıyordı, top da onların kramponlarının altına çarpıyordu. Top her çarptığı kramponda 3-5 saniye kadar patinaj çektikten sonra avuda kalkan oyuncuyu devirip yoluna devam ediyordu. Ancak böyle 2- 3 oyuncuyu devirdikten sonra kalecinin tutabileceği seviyeye geliyordu. Hey Allahım yaa, ne bu şimdi? Haa, bu pati çekme olayı istinasız her kalecinin elinde olurdu. Top kalecinin eline çarptıktan sonra başlardı elinin içinde dönmeye. Bu arada kamera bir topa bir de o sırada acıyla ıkınıp duran kaleciye dönerdi. En sonunda top yavaşlar lakin kalecinin de gücü biterdi. Top ya tıngır mıngır kaleye girer ya da çizginin üstünde kalırdı.

biz bu oyunu sadist duygularımızı tatmin etmek ve gruptaki ezik, zayıf çocuğu dövmek, kendi kişiliğimizi ispat etmek için kullanırdık. şöle ki: gruptaki zayıf, çelimsiz (ama aynı anda da gıcık olurdu bu tipler) çocuğun iki yanına iki tane tercihen ondan büyük çocuk oturur. biri bu eziğin kulağına kallavi derecede küfreder. eger gıcık eleman "hop sen ne diyon!" derse, "lan oyun bu oyun, bozulur mu?" veya "dedimse dedim, herkes diyo." gibi laflar söylenerek çocuk dövülür. yok eğer çocuk pısırığın allahıysa ve bi derece başına gelecekleri tahmin ediyorsa o zaman kuzu kuzu diğer yanındaki izbanduta söyler bunu. o zaman da o çocuk "ulan böyle oyun mu olur, sen bana ne diyon?" diye bunu pataklar. o saat hicbişi demeyip oyundan kalksa bu sefer "sen oyunbozan mısın?" diye ikisinden de dayak yiyecek. bunları yaptığımı düşündükçe kendimden utanıyorum. bari dayak yememenin veya kaçmak için zaman kazanmanın formülünü de söyliyim de rahatlayayım. diğer çocugun kulağına başka bişi söyliyceksin. ortada delil olmadığı için en azından en sondaki bağırana kadar yırtarsın. tabi o arada bi yolunu bulup bu iki çocuk azmanının arasından kaçman veya hep iyi yürekli olan o en büyük çocuğun yanına sığınman lazım.

Kızın arkasından yürürken, nası birşey olduğunu tahmin etmenin en rahat yolu, karşı taraftan gelen adamın gözlerine ve surat ifadesine bakmaktır.

Kaçma düşman kaçma pişman olursun, Kaçma düşman kaçma pişman olursun, Çanakkale boğazında teslim olursun, Çanakkale boğazında teslim olursun. (Bir önceki dizelerin devamı olur)

Genki'nin babasının öldüğü bölümü hala hatırlıyorum. Adam ringte kalıyo zar zor, hastaneye götürüyolar. Adam oğluyla birlikte hastaneden kaçıp lunaparka gidiyor. Elde yok avuçta yok ama yine de sabaha kadar çocukla eğleniyorlar. Sabahleyin ise adam bankta, koynunda oğlu varken ölüyor. Çok fena olmuştum çok.

Pek kuralı falan yoktur, bir hengame anında tercihen güçlü lakin kesinlikle yüksek bir pozisyonda duran biri bağırır: "Altta kalanın canı çıksıın!" O saatten sonra deli erkek çocuğu topluluğunu durdurmak imkansızdır. Bir kişi mutlaka o küçük çaplı savaşta yenilecektir ve hooop, birden insan kulesi oluşuverir. Kimin ayağı kimin kafasında, altta kim var belli değildir artık. Can çıkmaz ama çoğu zaman nefessiz kalınır ki can çıksa bile daha iyidir.

Diş fırçasıyla püskürterek resim yapanlar vardı, fırçayı suluboyaya batırıp baş parmağınla kıllarını çekince oluyordu. O şekilde nasıl taşırmadan boyuyorlardı hala anlayamadım.

Bu tiplerin birilerine birşey öğretmek için önce onun ne olduğunun bilinmesi gerektiğinden haberleri yoktur. Uzatmadan hemen örneklerle pekiştirelim: A- Abi, volan dişlisi ne demek? B- Şimdi bu bisikletlerin arka tekerleklerindeki dişlinin adı. A- İyi de, bu dediğim arabalarda olacaktı, emin misin? B- Hmm, önce bisikletlere ürettiler, çok tutunca arabalara da koymaya başladılar. C- Hoca, şu sivrisineğe benzer ama daha büyük böceğin adı neydi? D- Anofeldir o, soktumuydu sıtma yapar adamı. C- Emin misin? Peki o zaman yusufçuk nedir be? D- O da olsa olsa yusuf ismindeki çocukların pipilerine verdikleri isimdir?