Fıkrası da çıkmıştır. Beş parmak vardır ya hani, çocuklara yapılır, hani parmaklar her seferinde avuç içine kırılır:
Bu geldi, bu yedi, bu baktı, bu tutti, buda furutti...
Az pişmiş bir otomatik portakal ama yinede bi tadın derim bence hiç fena değil. Adamın bazı tutkuları çok iyi anlatılmış hele kartvizit sahnesi harikaydı. Ama herkese görede değil Otomatik portakalı seyredip beğendiyseniz gidin.
Bu filmi neden bu kadar abartıyorlar anlamadım. Acaba abartıp filmin puanının yükselten takıntılı tek bir kişi mi diye merak ettim.
İlk yarıyı boğazlanarak izledim. Sürekli bir el bogazımı sıktı. Böyle yavaş böyle anlatım özurlu bir film olamaz, olmamalıydı.
Daha filmin 1. dk. sında neler olacağını siz sezerken yönetmen bu sezdiğiniz senaryoyu tüm film boyuna sığdırıyor. Son 20 dk. ya dayanamadım, zaten kalsaydım baygınlık geçirirdim.
Konu basit. Tammam çekimler güzel 1 puanımda ona zaten yoksa 1 bile vermem gereksiz film için. Allahdan indirimli günde gitmişim.(Söyleyin bana 1 kravatın sadece yurt dışında satıldığını nerden bilirsiniz, yani ne bilimm çok saçmaa sapan yaa?) Hayal gücü bile yokkkk. Hani nerde aşkın cinselliğin potasında erimesi? (Afiş harika kabul, başlıklarda çok komik)
Vaktime yazıkk yaaa