whywhynot

TMO bir de Mercimek Fastfoodçular açmıştı. Ankara'lı olanlar hatırlayacaktır. Karanfil Sokağı'nın girişinde, solda bir karavan vardı. O TRT'de tarifi verilen mercimekli baklava, mercimekli börek-çörek ve diğer bilimum ıvır zıvırın gerçek olup olmadığını görebiliyordunuz ve işi daha ileri götürüp tadına bile bakabiliyordunuz. Bir tek yağmurlu ya da soğuk havalarda bardaktan mercimek çorbası (kırmızı) içmek hoşuma giderdi.

Ankara'da bi arkadaşımın doomgününe daha o zamanlar "İmparator" olmamış İbo gelmişti. Nasıl oldu, neden oradaydı bilmiyorum. Bizler kolejde okuyoz, İbo'da bize yakın olmak istiyo ya, "Ben yabancı şarkılardan en çok Gine'yi seviyorum. Bi kaset doldurttum, baştan sona o şarkı var. Onu dinlerken oturup bi şişe viski içiyorum" falan demişti. Vaaay lan, demiştim, müziğin evrensel dili bu herhalde; baksana adam hisli duygular içine giriyor bu şarkıda ve kederlenip bir şişe viski içiyor falan. Çoçuk aklı işte. (Yaa ben bu haberi şimdi tutup Televole'ye falan versem iş yapar haa. )

Biz de çok zayıf olanlara söölerdik bu şarkıyı: "Beli çıta. Cebine taş koy yel uçurmasın beli çıta" Ehe eöö hehe eh!

Bu oyunun erkekler üzerinde de büyük etkisi vardır. Kızlar teneffüslerde oynarken, o lastiğin üzerinden hoplayıp, bacaklarının arasına alınca bi köşeye dizilmiş oğlan cocukları birbirlerine dirsek atıp gülüşürlerdi; "Aha göründü lan göründü." diye.

Türkiye'ye gelen ilk yabancı kot pantol Lii Kuupır'ın bir reklamı vardı. Abidik gubidik ablalar ortalıkta baarırlar, ondan sonra da birbirlerine mi bize mi anlamadım, öpücük gönderirlerdi. Uvaaak uvaaaak Muck muck muck Lii Kuupır Bi de bacaklarına, popolarına falan vururlardı ritim falan olsun diye. O zamanlar sokaklarda herkesin aazındaydı bu uvaaaak uvaaaak'lar.

Boş derslerde, kaat israfı için olan oyunlardan biriydi. Herkese bir parça kaat verilir ondan sonra başlardık onlara sırayla yazmaya. Kim? Herkes yazar sonra yazılı tarafı kıvırıp bir yanındakine verirdi. Şimdi yaz bakalım. Kiminle? Bi daha kıvır. Hoop yandakine. Şimdi yaz, Ne zaman? Bööle bööle devam ederdi. Nerede, ne yaptı, kim gördü, ne dedi? Sonra da bunları açıp sırayla okurduk. Ahmet, Mehmet'le 2 hafta önce 3-B'de öpüştü Suna gördü hani bana hani bana dedi gibi eblehlik anıtı şeyler çıkardı. Ama bazen de senin adınla sınıfın en küsel kızı bi yerde cinsel şeyler yaparken çıkınca "oooeeeehhhoooo" şeklinde bağırtılar duyulurdu. Televole'lerin nasıl çekildiğine ve neden bu kadar tuttuğuna örnek bile olur. (nasıl sosyolojik tespit ama)