Öykü
On sekiz yaşındaki güzel genç kız, Paz; ÖYS sınavında başarısız olunca ailesi pek bozulur ve onun baba mesleğine başlama vaktinin geldiğine inanır. Gönül isterdi ki babası kuaför olsun, pedikürcü olsun. Malesef adam Taksi şöförüdür ve kızını direksiyona geçirir. Kız taksicilik yapmaya başlayınca hayatın gerçekleriyle karşılaşmaya başlar. Minibüsler onu köşeye sıkıştırmakta, kırmızı ışıkta yan yana geldiği arabalardaki erkekler delici ama salakça bakışlarını kıza fırlatmaktadırlar. Genç kız bu alemde babasının ilginç bir özelliğiyle tanışır: Babası faşist bir grubun ateşli üyelerinden biridir. Bu taksici grubu zencilerden, eşcinsellerden ve transseksüellerden nefret etmektedir. Arabalarına binen eşcinselleri çakı darbeleriyle doğrayıp, sokağın köşesine bırakmakta ve huzur içinde evlerine gidip Fatih Ürek, Bülent Ersoy şarkılarıyla dinlenmektedirler. Genç kız, babasının böyle korkunç ideolojilerle sarmalandığına pek üzülür. Tam kendini toparlayacakken sevgilisinin de aynı gruba üye olduğunu öğrenir ve "hay suçayım böyle senaryoya, gün yüzü göstermediniz." diyerek ufukta kaybolur.