Öykü
30'lu yılların Avustralya'sında geçen olayda açık görüşlü bir din adamı olan Campion'a nacizane bir misyon verilir. Tablolarında cinselliği ve çıplaklığı ortaya koyan sıradışı ressam Norman Lindsay'in sergisinde bir tablo vardır ki, kilise tarafından kesinlikle kabul edilemez bir durum yaratmaktadır. Campion'un görevi ise ressamı evinde ziyaret edip, sergiden söz konusu tabloyu çıkarması için ikna etmektir.
Campion ve mutaassıp eşi, ressamın doğa içindeki fevkalade malikanesine konuk olur ve hayal edemeyecekleri bir yaşam tarzı ile karşılaşırlar. Etrafta rahat yani nü bir şekilde dolaşan modeller arasında geçen bir kaç gün sonunda baştan çıkmamak mümkün değildir.
Din, ahlak ve cinsellik arasında kalan Campion'un eli ayağına dolaşır haliyle. Hatta eşi bile kalıplarından sıyrılmaya başlar. Karşı koyulamaz bir cinsel rahatlık içinde kim kimi, ne için ikna eder bir düşünün?