Öykü
Gary, 13 yaşından beri sokakların adamı olarak karaborsa işinde doktorasını vermiş, işin kurdu olmuştur. Yaptığı iş biletlerin fiyatını ölümüne yükselterek karaborsa satmaktır. Sokakların adamı olduğu için bu işi ondan iyi yapacak bir babayiğit çıkmamıştır bu güne kadar. Gary'nin Linda adında nefis bir sevgilisi vardır ki, idealleri olan bir kişi olarak Gary'nin yaşam tarzını tasvip etmemektedir.
Linda, senelerdir; Gary ha adam oldu, ha olacak, diyerek sabretmiş fakat artık canına tak etmiştir. Kazandığı bir bursla Paris'e gidip, şef garson olmak için eğitim almaya karar verir. Gary bu durumu tasvip etmez tabii, ama Linda resti çekmiştir bi kere. Tam vaziyet bu haldeyken Gary'e bir rakip çıkagelir. Bu adam da karaborsacılıkta çekirdekten yetişmiş, dalında eline su dökülemeyen bir adamdır. Gary'nin elinde avucunda ne varsa almaya başlar. Bir yandan işini, bir yandan sevgilisini kaybetmek üzereyken Gary, Papa'nın New York'u ziyaret edeceğini duyar, kolları sıvar. Eğer bu bilet işini tutturursa, ne kız gider, ne de iş. Haydi hayırlı işler olsun.