Öykü
Bu film biraz karışık, konu kadın olunca böyle tabii. Şimdi Mary var, kendi halinde, eşine sadık, mazlum bir bayan. Kuzeni Slyvia ve bir takım arkadaşları var. İlerde karşımıza bir Kontes ve Miriam adında bir kadın çıkacak. Bir de Crystal var ki o da yuva yıkıcı.
Slyvia ve Mary'nin arkadaşlarından biri, Mary'nin kocasının Mary'i parfüm satan bir kız olan Crystal ile aldattığını bir manikürcüden öğreniyorlar. Bu söylentiyi Mary'nin kulağına götürmek için çeşitli oyunlar düzenliyorlar. Mary gururlu bir kadın, olan biteni duyunca derhal boşanma kararı alıyor. Slyvia, Mary ve ismi bu kadar isim arasında hiç de gerekli olmayan bir arkadaş, Mary'nin boşanması için hemen Reno'ya giden trene atlıyorlar.
Trende bir Kontes ve Miriam ile tanışıyorlar. Bir de öğreniyorlar ki Miriam'ın Sylvia'nın kocasıyla bir ilişkisi var. Sylvia da boşanma kararı alıyor. Kontesin bu öyküdeki rolü aslında pek mühim değil. Kendine seçtiği beşinci kocası Buck, bu olayla doğrudan bağlantılı ama.
New York' a döndüklerinde Mary eski kocasını (hani boşandı ya) Crystal ile mutlu bir evliliğin içine atmış buluyor ama sonradan ortaya çıkıyor ki Crystal'ın Buck ile ilişkisi var. Bu karman çorman olaylar arasında Sylvia bir klüp gecesinde bütün bu öyküyü ağzından kaçırınca olanlar oluyor. Herkes dile düşüyor, olaylar sarpa sarıyor. Gerisini de tv'de izleyiniz rica edicem, benim kafam karıştı.
Notlar:
- Bol bol kadın. Filmdeki otuzun üzerinde rol kadınlar tarafından oynanmış.
- Siyah beyaz olan bu filmin renkli defile sahnesi pek bir görkemliymiş.